Menu
RSS

Antalya’da Şok Olay; Çevreci Çiftin Katili Eşofman Lastiğiyle Boğulmuş!

Antalya’da Şok Olay; Çevreci Çiftin Katili Eşofman Lastiğiyle Boğulmuş!

Antalya’nın Finike İlçesi'nde doğaya zarar veren taş ve mermer ocaklarına karşı yürüttükleri mücadeleyle tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin cinayet şüphelisi 31 yaşındaki Ali Yamuç'un cezaevindeki şüpheli ölümünün, eşofman lastiğiyle tuvalette gerçekleştiği ortaya çıktı.

Finike İlçesi'nde taş ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin, 9 Mayıs Salı günü Kızılcık Yaylası'ndaki dağ evlerinde öldürülmesiyle ilgili aynı bölgede oturan Ali Yamuç, İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gözaltına alındı.

Sorgusunda suçu  itiraf eden Yamuç, tutuklanarak Elmalı Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Bir süre önce Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne nakledilen Ali Yamuç'un dün sabah ölü bulunması, şüpheye yol açtı.

Eşofman Lastiğiyle Boğulmuş

Alanya Savcılığı'nın hazırladığı rapora göre, Ali Yamuç'un kaldığı koğuştaki diğer hükümlü ve tutuklular kahvaltıya gittiği sırada kendisinin koğuşta kaldığı, tuvalette eşofman lastiğiyle duvarda kendini astığı belirtildi.

Henüz iddianamesi hazırlanmayan Büyüknohutçu çifti cinayetlerinin katil zanlısı Ali Yamuç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan 'Çirkin' lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL'sini ödediğini söylemişti.

Savcılık ve mahkemedeki bu ifadesinden sonra cezaevinde yazdığı iddia edilen ve daha sonra tutuklanan eşi Fatma Yamuç'un üzerinde ele geçirilen bir mektupta ise katil zanlısı, başka bir mermer ocağı sahibini suçladı.

Uyuşturucu Madde Şüphesi

Büyüknohutçu ailesinin avukatlarından Fikri Doğan, Alanya Cumhuriyet Savcılığı'nın raporuna göre, ölümün tuvalette eşofmanının lastiğiyle boğulma şeklinde gerçekleştiğinin açıklandığını söyledi.

Savcılığa cezaevinde bulunduğu süre içerisinde uyuşturucu, uyarıcı madde almaya devam edip etmediği konusunun da kan örneği alınarak otopsi raporunda açıkça belirtilmesi konusunda istekte bulunduklarını kaydeden Doğan, “Bunu önemsiyoruz, çünkü cezaevi ortamlarının ne kadar katı olduğunu herkes bilir.

Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmaya devam ettiği tespit edilirse intiharını kolaylaştıran ya da başkalarının gerçekleştirdiği konusunda şüpheleri kuvvetlendirecektir" dedi.

Eşofman Lastiğiyle İntihar Kolay Değil

İntiharın şüpheli olduğunu belirten Fikri Doğan, şöyle devam etti:

“Çünkü tuvalette eşofmanın lastiğiyle intihar etmek kolay bir şey değil. Eşofmanın lastiğiyle kendini duvara asıp intihar ettiği söyleniyor ama mümkün gözükmüyor. Cezaevinde eğer uyuşturucu- uyarıcı madde kullanmaya devam ettiyse muhtemelen birileri bu uyuşturucuyu sağlayarak, cesaretlendirerek, ailesi-çoluğu çocuğuyla ilgili varsayımlarda bulunarak gerçekleştirmiş olabilir.

Kaldığı koğuş hücre değil, çok sayıda tutuklu ya da hükümlünün olduğu bir koğuş. Sabah herkes kahvaltıya gittiği sırada o tuvalete gitmiş ve tuvalette yapmış deniyor" dedi.

İntiharda Azmettirici Şüphesi

Önümüzdeki günlerde iddianamenin hazırlanıp davanın açılmasının beklendiğini aktaran Fikri Doğan, cinayet şüphelisinin daha önce bazı mermer ocaklarını azmettirici olarak suçladığı ifadeleri ve mektubuyla ilgili doğruluk derecesini bilemediğini söyledi.

Ancak bu olayın başından itibaren tek kişi tarafından işlenmiş olamayacağı yönünde şüpheleri olduğunu dile getiren Doğan, Büyüknohutçu çiftinin öldürüldüğü gün olay yerine gittik. Böyle bir adamın duvardan vurup, duvardan atlayıp, içeri girip eşini vurması, 100 kere denese belki bir kere gerçekleştirebileceği bir şey.

Bu anlamda yetenekler çok zorlanmış ya da birileri yardım etmiş. Birilerinin yardımcı olduğu, azmettirici olduğu şüphesi kuvvetli ve şu anki ölüm şekli de öyle görünüyor" diye konuştu.

'Bir Şeyler Açıklayabilirdi'

İntihar öncesindeki süreci de anlatan Doğan, şöyle devam etti:

“Savcının kanaati cinayetle ilgili münferit, tek kişi tarafından gerçekleştirilmiş bir olay, eşi de yanında bulunarak ya da sonradan ona yardım ederek olaya biraz iştirak etmiş şeklinde iddianame hazırlamaktı.

İntihar olmasa, kendisi de bir şey açıklayabilirdi. Elbette tabi bu tür şeylerde insanlara vaat edilen şeyler gerçekleşmezse farklı şeyler söyleyebiliyor. Bir vaat ile o işleri gerçekleştirdiği için o vaat yerine gelmiyorsa, bunun bedelini tek başına kendisinin çekeceğini anladığı noktada, bu olayda kendisini azmettiren, yardım edenleri ele verme durumları olabiliyor.

Bu kişinin Alanya'ya götürülmesi de ilginç. O zaman sormuştuk 'Alanya'ya neden gönderildi' diye ve bize kendisinin güvenliğe alınması gibi bir cevap verilmişti. Şimdi ise öldü ve böyle bir ironi gerçekleşiyor."

Eşi Burdur Cezaevi'nde

Ali Yamuç'un ölümü ardından, cinayete iştirak ve yardımla suçlanan Burdur Cezaevi'ndeki eşi Fatma Yamuç ile ilgili de şüpheler arttı.

Fatma Yamuç'la ilgili benzer bir durum yaşanacağına ihtimal vermediğini belirten avukat Fikri Doğan, “Eşinin 1-2 gün sonraki tepkilerini takip etmek lazım. Güvenliği noktasında biraz daha göz önünde tutarlar. Fakat olayın şoku geçtikten sonra, bir hafta 10 gün sonra eşi açıklamalar yaparsa şaşmayız yani" dedi.

Mermer Ocaklarını Azmettirici Göstermişti

Ali Yamuç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan 'Çirkin' lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL'sini ödediğini söyledi.

Savcılık ve mahkemedeki bu ifadesinden sonra cezaevinde yazdığı iddia edilen ve daha sonra tutuklanan eşi Fatma Yamuç'un üzerinde ele geçirilen bir mektupta ise katil zanlısı, başka bir mermer ocağının sahibini suçladı.

Soruşturma dosyasında da yer alan bu mektupta “Anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içersinde 100 bin TL parayı eşim olan (Fatma Yamuç'a) vermez iseniz Ali Ulvi Küçüknohutçu ve eşi Aysin Küçüknohutçu cinayetinden en az benim kadar sorumlu olursunuz. Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. Aksi takdirde mahkeme gününde isminizi savcılığa altın harflerle yazdırmaktan zevk duyarım.

Benim başımı yaktınız, 'Öldür paranı hemen vercez' diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz? 10 gün içersinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun. O kadar yakarım" ifadeleri yer aldı.

Ali Yamuç'un cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin ardından yakınları tarafından alınarak, toprağa verilmek üzere memleketi Finike'ye götürüldü.

Cenazesi Toprağa Verildi

Çevreci çift Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'nun cinayet şüphelisi Ali Yamuç'un cenazesi, memleketi Finike İlçesi'nde toprağa verildi.

Antalya Adli Tıp Kurumu'ndaki işlemlerin ardından yakınları tarafından morgdan alınan cenaze, Turunçova Mahallesi'ndeki Menevşelik Camii'ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazından sonra Yamuç'un cenazesi, Menevşelik Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Tören sırasında Yamuç'un yakınları gözyaşı döktü. İlçe jandarma Komutanlığı ekipleri, cenaze töreni ve defin sırasında olası bir olaya karşı önlem aldı.

Ali Yamuç İntihar Notu Bıraktı İddiası

Çevreci çift Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'nun cinayet zanlısı Ali Yamuç'un, cezaevinde intiharına ilişkin not bıraktığı öne sürüldü.

Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde dün sabah ölü bulunan ve eşofmanın lastiğiyle intihar ettiği belirtilen Yamuç'un bıraktığı iddia edilen intihar notuyla ilgili soruşturmayı sürdüren Alanya Cumhuriyet Savcılığı herhangi bir açıklama yapmadı.

Katil zanlısının bir not bıraktığı yönünde kendilerinin de duyum aldığını belirten Büyüknohutçu ailesinin avukatlarından Fikri Doğan, içeriği hakkında ise bilgilerinin olmadığını kaydetti.

Chp Milletvekili İntiharı Meclis'e Taşıdı

CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Ali Yamuç'un cezaevindeki ölümünü TBMM gündemine taşıdı. Katil zanlısının intiharının şüphe yarattığını belirten Kara, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle verildiği soru önergesinde Ali Yamuç'un cezaevinde kaldığı süre boyunca kimlerle görüştüğünü sordu.

Cinayet ile ilgili iddianamenin aradan geçen zamana rağmen halen hazırlanmadığını hatırlatan Kara, önergesinde şunlara yer verdi:

"Cinayet sonrası şahsın açıklamaları ve eşinin üzerinden çıkan tehdit içerikli mektubu biliyoruz. Şahsın bu cinayeti birilerinin rantı uğruna işlediği apaçık ortada. Cezaevinde olduğu süre içerisinde bu şahıs kimlerle görüştürülmüştür?

İddianamenin tamamlanmasına az bir zaman kala şahsın intihar etmiş olması gerçeklerin üstünün örtülmek istendiğine dair şüpheler yaratıyor. Ancak bilinmesini isteriz ki, biz çevre ve doğa mücadelesi verenlerin rant uğruna katledildiği bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız."

Önergede ayrıca katil zanlısının sağlık kontrollerinin ne sıklıkla yapıldığı ve doktorların şahsın intihara meyilli olduğuna dair bir durum tespitinin yer alıp almadığı da yer aldı.

yukarı çık
0
Paylaşım