Antalya iyi Partili 341 Delege Mehmet Başaran Dedi

5 oy da boş oy olarak sayıldı. Kesin olmayan bu sonuca göre de Mehmet Başaran ilk seçilmiş il başkanı oldu.

İYİ Parti Antalya il kongresinin yapıldığı yer AKM’de katılım yoğundu. İyi partililerin yanısıra kongreye CHP İl Başkanı Nusret Bayar, Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyelerinin başkan vekilleri, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık,

CHP ve İYİ parti Muratpaşa Belediyesi meclis üyeleri, Elmalı, Demre, İbradı, Kumluca ve Finike Belediye Başkanları katıldı.

Divan oluşumu sonrası Saygı Duruşu yapıldı, İstiklal Marşı söylendi. Kürsüye ilk konuşmacı olarak İYİ Parti milletvekili Hasan Subaşı ve peşinden Feridun Bahşi kısa konuşmalarını yaptılar.

Kürsüye gelen il başkan adaylarından Ali Adnan Kaya konuşmasında ağırlıklı olarak Turan ülküsünü öne çıkardı.  “1 Kasım 2015 tarihinde kuva-i milli ruhuyla çıkmış olduğumuz kongremizin, öncelikle ülkemize,

partimize ve partimizin tüm gönül verenleri ” CESUR İYİ’lere “ hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Biliyorum ki, bu kongrenin kaybedeni olmayacak,

Biliyorum ki, bu kongrenin kazananı yalnızca partimiz olacaktır.

Ben ALİ ADNAN KAYA olarak kaybetmeyi bir son,

Kazanmayı da mutlak bir zafer olarak telakki etmiyorum.

Her şartta kazanan “İYİ PARTİ” olacaktır.

Eğer öyle olsaydı,

Bu güne kadar gönlümüzde yaşattığımız HZ. HÜSEYİN değil, yezit olurdu.

Kazanmak ve kaybetmek mutlak surette yüce ALLAH’ın bileceği iştir.

Bizler gönlümüzde Yezit’i değil HZ. HÜSEYİN’i

Mustafa Sabri efendileri değil, MEHMET AKİF’leri,

Damat Ferit’leri değil, ENVER PAŞA’ları,

Mandacıları değil, KUVAYİ MİLLİYE’cileri   Ve…

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ü yaşatıyoruz” diyen Kaya konşmasını şöyle tamamladı:

“BİZLER,

BİZLER gönlümüzde ELÇİ BEY’i, Rauf DENKTAŞ’ı,  SADIK AHMET’i, Mustafa CEMİLOĞLU’nu, Şehit MUHSİN YAZICIOĞLU’nu, Merhum ALPARSLAN TÜRKEŞ’i yaşatıyoruz.

Bu ruhla yaşayıp, bu makamlara talip olduk,

Memleketin bize, biz İYİ’lere ihtiyacı var.

Yola çıkış gayemiz il başkanlığı, GİK üyeliği, Milletvekilliği değil.

Eğer olsaydı oturduğumuz makamı elimizin tersiyle itip bu yola çıkmazdık.

Bizde gidip menfaatlerimiz uğruna AKP saflarında yer tutar, oy isterdik.

Biz ikbal, istikbal peşinde değiliz.

Bizimkisi MEMLEKET MESELESİ,

Bizimkisi BAYRAK SEVDASI!

Dilimiz YUNUS’un dili,

Adaletimiz ÖMER’in adaleti,

Merhametimiz TÜRK’ün merhameti,

Vicdanımız MÜMİN’in vicdanı,

Ve safımız HZ. İBRAHİM’in safı olacaktır”

Daha sonra kürsüye gelen Mehmet Başaran, 18 yıllık AKP iktidarının yıkımlarını anlattı. 18 yıllık AKP iktidarındaki “Türk’e düşman olanları unutmayınız.

Ne Mutlu Türküm demekten utananları unutmayınız.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun diyemeyenleri unutmayınız.

Andımızı okullarımızdan kaldıranları unutmayınız.

Soruları çalıp-çaldıranları, milyonlarca gencimizin hayallerini ve geleceklerini çalanları unutmayınız.

Türkün birliğine, dirliğine ve ortak yaşama azmine karşı duranları unutmayınız.

Türk Bayrağı’ndan rahatsızlık duyanları unutmayınız.

Kindar ve dindar nesil yetiştireceğiz diye yola çıkanları unutmayınız.

Yüce dinimizi siyasi emellerine alet edenleri unutmayınız.

Oslo’da devleti terör örgütüne teslim edenleri unutmayınız.

Habur’daki çadır mahkemelerini unutmayınız.

İhtiyaçları olduğunda terör elebaşından bebek katilinden bile yardım isteyenleri unutmayınız.

Uçuş yolcu garantili havaalanlarını, hasta garantili hastaneleri ve araç garantili otoyol ve köprüleri unutmayınız.

Cumhuriyetimizin yoklukla, bin bir güçlükle başardığı tüm ekonomik değerlerimizi yandaş ve candaşlarına özelleştirme adı altında peşkeş çekenleri unutmayınız.

Milli bayramlarda hastane nöbeti tutanları unutmayınız.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına Cuma vaazlarında lanet okutanları unutmayınız.

15 Temmuz’u yapanları ve yaptıranları unutmayınız” dedi.

Başaran konşmasını şöyle tamamladı: “Artık ülkemizde siyasal iklimin değişmesi dışında, hiçbir sağlıklı yol kalmamıştır.

Şimdi yeni ve doğru şeyler söyleme zamanıdır.

Evet, büyük sorunlarımız var.

Ama Türkiye’nin büyük sorunlarını aşacak gücü de var.

Milletimizin, sağduyu ve kararlılığı var.

Milletimizin, her türlü hegemonyayı değiştirme gücü var.

Milletimizin, siyasi bunalımları aşma tecrübesi var.

Milletimiz, yine demokratik siyasetten sapmadan, Türkiye’nin önünü açmaya karar vermiştir.

Cam Piramit’i dolduran bizler sorumluluğumuzun farkındayız. 2018 genel, 2019 yerel seçimlerinde Milletimizin kaybolan umudunu nasıl yeşertmişsek, önümüzdeki gün ve yıllarda ufkunu da iyilik güneşi ile aydınlatacağız.

Binlerce yıllık iyilik medeniyetinin yolcuları olarak, bugün burada, millet adına üstlendiğimiz görevi, ilan etmek için toplanmış bulunmaktayız….

Buradan, Türk demokratik hayatına katkı koyan, bütün siyasi partilerimizin kurucularına ve genel başkanlarına teşekkür etmeyi borç biliyorum.

Bu vesileyle, Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Rauf Orbay, İsmet İnönü, Celal Bayar’ı, Adnan Menderes’i, Ragıp Gümüşpala ve Süleyman Demirel’i, Necmettin Erbakan ve Turgut Özal’ı, Bülent Ecevit’i, Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve Başbuğ Alparslan Türkeş’i Rahmetle anıyorum.

Değerli Dava arkadaşlarım;

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener ile DYP’de yol arkadaşlığı yaptığımız dönemden tanışmaktayız. Bu nedenle 25 Ekim 2017’de İYİ Parti kurulduğu günden bu yana İYİ Partiliyim.

Öncelikle İyi Partimizin başarısı için gecesini gündüzüne katan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’e saygılarımı sunarak konuşmamı devam ettirmek istiyorum.

Milletimizin birliği, dirliği ve geleceği için milli, ilkeli ve kararlı bir duruşa sahip olan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener ile birlikte, doğru insanlarla hedefe yürümeye devam edeceğiz.

Birlikte çalışacağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Omuz omuza vereceğiz.

Bu salonu dolduran bizler mesuliyetimizin farkındayız. Kararmakta olan ufku, iyilik güneşi ile aydınlatacak, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’i cumhurbaşkanı yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Bölünmüş bir yapı değil, el ele sevgi dolu bir Antalya İl teşkilatı kuracağız. Liyakatli insanlarla, doğru kadrolarla çalışıp, Adalet, Demokrasi ve Kalkınma sloganıyla çıktığımız bu kutlu yolda, antidemokratik davranışlara asla müsaade etmeyeceğiz.

İşte bizler bu kutlu yola bu eşsiz liderle, siz iyi ve cesur insanlarla birlikte yola çıktık.

Medeniyet taşlarını bu minval üzerine döşeyeceğiz.

Liderimizi Cumhurbaşkanı, partimizi iktidar yapana kadar İYİLİK hareketini mutlaka hedefe ulaştıracağız.

İyi Parti’nin ve Antalya’mızın İYİ ve CESUR insanları; partide görev aldığım süreçte kimseyi ötekileştirmedim, herhangi bir ayrımcılığa gitmedim. Üye kayıtlarımıza yoğun bir şekilde devam ettim. Kapılarımızı değil, yüreğimizi, gönlümüzü iyi ve cesur insanlara açtık.

Aynı inanç ve kararlılıkta kavga için değil, gönülleri kazanmak, İYİLİK hareketini iktidara taşımak için buradayım.

Bana yapılan saldırıları, hakaretleri görmezden geldim. Rakiplerime asla kötü söz söylemedim. Kimseyi kırmadım.

Ben 50 bin üye, 500 bin oy hedefi ile yola çıktım. Onun için buradayım.

Ben, adaletsizliği gidermek, İYİ Parti’li kadroların hak ettiği yerlerde olması için buradayım.

Ben, Gençlerimizi ve kadınlarımızı daha aktif hale getirerek Antalya’da söz sahibi olmaları için buradayım.

Ben, ittifakın kazandığı Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin inisiyatiflerine göre değil, sizlerle birlikte alacağımız kararlar neticesinde sizlerin haklarını yine size kazandırmak için çalışacağım. Ben ayrı-gayrı gözetmeksizin İYİ Parti’yi 83 milyonun partisi olsun diye buradayım.

Azmimize ve kararlılığımızı Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’den alıyoruz. Genel Başkanımızın omuzlarındaki yüke ortak olmak için buradayım.

Ülkemin kurucu değerlerine saldıranlara karşı sizlerle birlikte mücadele vermek için buradayım.

Ben İYİ Parti’yi Antalya’da iktidar, Genel Başkanımızı devletin başına Cumhurbaşkanı yapmak için buradayım.

Mücadelemizi, enerjimizi birbirimize değil, ülkeyi ve ülkenin geleceğini tehlikeye atan bugünkü mevcut siyasi iktidardan kurtulma yolunda harcamalıyız.

Ben insanım. Bir beşerim, yanlışım, hatam olmuş olabilir bu mücadele esnasında. Asla bilerek ve isteyerek kimseyi kırmam, gönül yıkmam. Benim yapım buna müsaade etmez. Ola ki bu süreçte kalbini kırdığım, gönlünü incittiğim bir kardeşim var ise,

kendisinden huzurunuzda özür diliyorum. Hakkını helal etmesini istiyorum.

Bugün hep beraber, el birliği ile mutluluk içerisinde yola çıktık. İktidara giden adımları birlikte atacağız. Kavga etmeyeceğiz, birlikte büyüyeceğiz”