Menu
RSS
AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Başkan Böcek: Teleferikteki 25 Kabinde 184 Vatandaşımızı Kurtarma Çalışmaları Sürüyor

Başkan Böcek: Teleferikteki 25 Kabinde 184 Vatanda…

Antalya'da 1 kişinin öldüğü 2'...

Başkan Muhittin Böcek: Daha Nice Bayramlarda Hep Beraber Olmak Dileğiyle

Başkan Muhittin Böcek: Daha Nice Bayramlarda Hep B…

Antalya Büyükşehir Belediye Ba...

Antalya SES: 7 Nisan Dünya Sağlık Günü: "Sağlığım, Hakkımdır!"

Antalya SES: 7 Nisan Dünya Sağlık Günü: "Sağl…

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçi...

Prev Next

Özcan Çeltik Yazdı: Gençlere Eski Türkiye Anlatısı…

Özcan Çeltik Yazdı: Gençlere Eski Türkiye Anlatısı…

Sayın Cumhurbaşkanı’ nın sözü üstüne söz söyleme alışkanlığım yok, bilirsiniz. Aslında hiç kimsenin söylevini dinleme, konusu hakkında düşünme huyum yok. Ama gazetede, EMEKLİLERDEN BİR İSTEĞİNİ OKUYUNCA etkilendim;

‘’GENÇLERE ESKİ TÜRKİYE’ Yİ ANLATIN!’’

Hoşuma gitti, isteğe uyayım, BİRAZCIK ANLATAYIM…

ANI/ROMAN olarak yazılmalı ama yazmaya ömrüm yetmez. O nedenle ‘birazcık’ dedim.

* * *

Önce bizim neslin aldığı temel eğitimi aktarmalıyım kısaca;

Biz ilkokullarda yerli malı haftasıyla yetiştirilen YERLİ nesiliz.

Biz, ‘Yamalı giymek ayıp değil, yırtık/sökük giymek ayıp!’ la büyümüş, kanaatkar nesiliz…

* * *

Eski Türkiye’ de, GENÇLER hangi okula gideceklerine kendileri karar verirler, kendisini öğrencilerine adamış, öğrencisinin başarısını kendi başarısı gören öğretmenlerden eğitim alırlar, bitirince nerede çalışacaklarını bilir, iş bulur, çalışırlardı.

Eski Türkiye’ de, ÇALIŞANLAR kaç yıl sonra emekli olacağını bilirlerdi, emekli ikramiyeleriyle, ellerine geçen miktara uygun bir ev alabilirlerdi. ‘Hem emekli, hem kiracı’ sayısı önemsenmeyecek kadar azdı.

Eski Türkiye’ de, İNSAN, HASTA OLUNCA gideceği hastaneyi de bulacağı doktoru da bilir, bulurdu, hastaneler devletimizindi, işi düşenin parası, pulu yeterdi, hastaneden çıkabilmek için senet imzalamaz, kefil aramaz,

hele hele, bir yakını bulunup, getirilip ödetilinceye dek kesinlikle esir kalmazdı.

Eski Türkiye’ de, YOLLAR devletindi, devlet yapar, denetlerdi. Karada yolculuğun uçakla gitmekten pahalıya mal olduğu yollar yoktu. Yolculuklar belki daha az süratle yapılır, zaman alırdı ama yetişecek bir yeri,

bir işi olan uçakla gider, en yakınındaki alana iner, sorununu çözerdi.

Eski Türkiye’ de, ÇİFTÇİ nereye ne kadar ekim, dikim yapacağını bilir, gübresini, ilacını alabilir, ürününü kaldırdığında, gelecek yıl için tohumunu ayırır, kalanını dilediği yere satabilir, borcunu ödeyebilirdi.

Eski Türkiye’ de hükümeti istifa ettirmek için STOKÇULUK nedeniyle tüp, sıvı yağ, çay, kahve, sigara kıtlığının yaşandığı yıllar da olmuştu ama her malın bulunabildiği, ancak AZINLIĞIN ‘gönlünce alış/veriş’ yapabildiği,

HALKIN ise patates, soğan, ucuz ekmek, ucuz meyve kuyruklarında bekleştiği yıllar olmamıştı.

Eski Türkiye’ de MÜLKİYET hakkına hiç kimse ya da kurum dokunamazdı. Arsanıza, arazinize, evinize hiç kimse ‘Özel proje alanı’, falana filana kapalı kapılar ardında verilmiş maden ruhsatları nedenleriyle iş makineleri getirilip dayanılamaz,

çok zorunlu bir kamu hizmeti için gerekiyorsa bedel ödenerek istimlak edilirdi.

Eski Türkiye’ de, HUKUKÇULAR eğitimlerini, yerleşik, geçerli hukuk kurallarını kalın kalın kitaplardan alırlar, bitirdikten sonra, akşamdan sabaha değişmiş maddeleri Google Amca’ ya sorma gereksinimi duymaksızın hizmet verirler,

davalar nasıl çözümlenecek, bilirlerdi.

Eski Türkiye’ de, ORMANLAR VE YAYLALAR anayasa ve ilgili yasalarının güvencesi altındaydı, birileri istedi diye yerleşime konu edilemezdi.

Eski Türkiye’ de, hiç bir SİYASİ LİDER diğerine, kinle gerilmiş suratıyla hakaret etmezdi, karşı görüşteki insanlarımıza bağırıp çağırmazdı.

Eski Türkiye’ de de GERİLİMİN ARTTIĞI YILLAR olmuş ama bir şekilde sorunlar aşılmıştı. Çünkü iktidarla devlet apayrı güçtü, iktidara güven kalmasa bile DEVLET tüm kurumlarıyla GÜVENİLİRDİ.

* * *

Daha ne çok şey var eski Türkiye’ mizde olan ama şimdi olmayan…

KONUNUN ÖZETİ; BİZ eski Türkiye’ de MUTLUYDUK ama uzunca bir süredir her yılımızı bir öncekinden daha mutsuz yaşar olduk.

yukarı çık
0
Paylaşım