Menu
RSS

Antalya Sol Parti: Alanya’daki Avukata ve Ortağına Saldırı Planlı, Örgütlü Bir Saldırıdır

Antalya Sol Parti: Alanya’daki Avukata ve Ortağına Saldırı Planlı, Örgütlü Bir Saldırıdır

Sol Parti Antalya İl Başkanı Aysel Aydın 29 Temmuz Cuma günü Sol Parti Alanya İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Can Atalay ve Avukat arkadaşı Av. Pelin Şenli ‘ye yöneltilen erkek şiddetini kınadı. Sol Parti Antalya İl binasında PM üyesi Sercan Dede ve MYK üyesi Göksu Cengiz ‘in katılımıyla açıklamalarda bulunan Aysel Aydın şunları ifade etti.

Olayın Azmettiricisi 39 Ayrı Dosyadan Yargılanıyor

Her gün onlarcasına şahit olduğumuz erkek şiddeti bu sefer Alanya’da meydana gelmiş ve SOL Parti Alanya Yönetim Kurulu Üyemiz

Av. Ali Can Atalay 29 Temmuz Cuma gününün ilk saatlerinde ortağı Av. Pelin Şenli’ye yöneltilen erkek şiddetine engel olmaya çalışırken, ortağı ile birlikte saldırıya uğramıştır

Avukat meslektaşlarıyla birlikte eğlendikleri mekândan ayrıldıktan sonra kadın arkadaşımız Pelin Şenli ile, kendisine evine kadar eşlik etmek üzere, birlikte yürüyen yoldaşımız Ali Can Atalay, Pelin Şenli’nin apartmanın giriş kapısında daha önce hiç görmedikleri ve üç kişinin saldırısına uğramıştır.

Kadın arkadaşımıza şiddet uygulayan, kolundan çekerek zorla götürmeye çalışan saldırganlar kendilerine engel olmaya ve kadın arkadaşımızı kurtarmaya çalışan yoldaşımız Ali Can Atalay’ı tehdit etmiş, yoldaşımızın başına sert bir cisimle vurup, kendisini etkisiz hale getirerek kadın arkadaşımızı kaçırmaya teşebbüs etmişlerdir.

Saldırganlarca kafasını yarılan, iki dişi kırılan yoldaşımız olay yerinde bayılmış ve kaldırıldığı hastanede kafasına yedi dikiş atılmıştır. Kadın arkadaşımız Pelin Şenli'nin ise kolu saldırganlarca morluk ve çürük içinde bırakılmıştır.

Olayın ertesi günü ait kamera görüntülerinin tarafımızca araştırılıp, incelenmesiyle yoldaşımız ve kadın arkadaşın eğlenmeye gittikleri mekânın sahibi A. A isimli şahıs ve suç ortaklarınca mekândan, yolda uğradıkları çorbacıya, oradan kadın arkadaşın evine kadar takip edilmiş oldukları anlaşılmıştır.

Saldırı planlı, örgütlü bir saldırıdır. Olayda ısrarlı takip, haneye tecavüz, cinsel saldırı, tasarlayarak ve planlayarak nitelikli yaralama gibi pek çok suç işlenmiştir. 

Olaydan sonra kaçan saldırganlardan biri yakalanarak 30 Temmuz Pazar günü tutuklanmıştır.  Tüm şikayetlerimize, bizzat toplayıp, teslim ettiğimiz delillere, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Cuma günü derhal verilen gözaltı ve yakalama kararına ve faillerin kimlik ve adreslerinin aleni bilinmesine rağmen;

olayın asıl planlayıcısı, bir nevi çete başı konumundaki A.A ve üçüncü saldırgan kolluk tarafınca nedense halen yakalanmamıştır. 

39 ayrı dosyada yargılanan, kolluk tarafından çok iyi bilindiği halde Alanya’nın en işlek yerinde onlarca kamera önünde bir kadını evinin önünden kaçırmaya teşebbüs etmekten zerre çekinmeyen failin, taşıdığı korunacağına dair güven ve cesaret günlük hayatın her alanına inen mafya düzeninin bir yansımasıdır. 

Kadına Şiddet Tekil Ya da Münferit Değildir

Biliyoruz ki; kadına yönelik şiddet olaylarının hiçbiri tekil yahut münferit değildir. Erkek şiddetine maruz kalan kadınların öykülerinin benzerliği de tesadüf değildir. Her gün yaşadığımız onlarca benzer hikaye erkeklerin kadınlar üzerinde baskı ve denetim kurma isteğinin sonucudur, erkek şiddeti birbirinden beslenmektedir.

Devlet failleri yakalamak ile yükümlü olduğu kadar erkek şiddetini sona erdirmekle de yükümlüdür.  Bu sorunu kökünden çözmek için devletin ve siyasi erkin derhal harekete geçmesi gerekmekteyken, devlet hukuksuz bir kararla, erkek şiddetiyle mücadelede güvence olan

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınları korumasız bırakmıştır. İç hukuk düzenlemeleri ve yasalarla kadınların korunacağı söylemlerinin karşılıksız kaldığı, yaşadığımız her olayda, verilen her kararda bir kez daha görülmektedir. Devletin bir kadın politikasının olmaması, Kadın Bakanlığı'nın kurulmaması,

faillerin cezalandırılmaması, kadınlara karşı her alandaki ayrımcılığın devam etmesi ve yasaların uygulanmaması karşısında kadınlar can güvenliklerinin olmadığı bir ortamda yalnız ve korumasız bırakılmışlardır.  

Koca bir kadın mezarlığına dönüşen ülkede mevcut kazanımlarımızın geri alınması erkek şiddetine maruz kalan kadınlara saygısızlık ve devletin kadına karşı görevlerinin ihmalidir. Ancak bilinmelidir ki; hiçbir kazanımımızı, haklarımızı, özgürlüğümüzü geri vermemeye kararlıyız.

Yılmadan, boyun eğmeden, vazgeçmeden patriyarkaya karşı durmaya ve haklarımızı savunmaya devam edeceğiz! Erkek şiddetinin sebep olduğu her olay gibi bu olayda da faillerin yakalanması ve en ağır şekilde cezalandırılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz!

yukarı çık
0
Paylaşım