Menu
RSS

Antalya Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası: Değer Artış Payı Bu Yönetmelikle Belirlenemez

Antalya Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası: Değer Artış Payı Bu Yönetmelikle Belirlenemez

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Okan Hançer İmar Planı Değişikliğine Dair Değer artış Payı Hakkında yönetmeliğin yürürlüğe girmesi nedeniyle konunun ele alındığı yazılı bir açıklama yaptı.

“20 Şubat 2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanan 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun kapsamında, İmar Planı Değişikliğine Dair Değer artış Payı Hakkında yönetmeliği 15 Eylül 2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Yapılan düzenlemede, taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine imar planı değişikliğine konu olan arsalarda meydana gelecek değer artış payı tespit edilecektir. Tespit edilen bedel taşınmaz maliklerince ilgili idarelere ödenmek şartı ile plan değişikliği gerçekleşecektir.

Plan değişikliğine konu taşınmazda meydana gelecek olan değer artışının tamamı değer artış payına konu olacak. Değer artış payına esas bedel 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre yetkilendirilmiş lisanslı gayrimenkul değerleme kuruluşları tarafından hazırlanan

değerleme raporları altlık olarak kullanılmak suretiyle,  kıymet takdir komisyonları tarafından belirlenecektir.  Ayrıca, plan değişikliğine konu olan taşınmazın tapu kaydına şerh konularak değer artış payı ödenene kadar taşınmazın satışının yapılması ve

yapı ruhsatı düzenlenmesi mümkün olmayacak.“

Yönetmelik değişikliğini anlatan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Okan Hançer, bu değişikliklerin içeriğinde yer alan hata ve eksikliklerin bir an önce ele alınması gerektiğini belirtti. Hançer konu ile ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

“Kalkınmanın ve ülke ekonomisinin hemen hemen her alanında güncel ve güvenilir taşınmaz değerlerine ihtiyacı vardır. Değer artış payı esaslı olarak yapılacak plan değişikliklerinin de temelinde de taşınmaz değeri vardır. 

Özellikle yaşadığımız kentin değeri de göz önüne alındığında Antalya ilinde imar planı değişikliğine esas değer artış payının belirlenme çalışmaları, konusunda uzman kişilerce yerel dinamikler göz önüne alınarak titizlikle yürütülmelidir,

mevcut yönetmelik içeriğinde yer alan eksik ve hatalı bölümlerle ilgili acilen düzenleme yapılmalıdır.  

Taşınmaz değerleri doğru ve şeffaf bir şekilde kayıt altına alınması, vergi sisteminde adaletin artması, kamu gelirlerinin artması, kamulaştırma işlemlerinde adaletin sağlanması, imar uygulamaları, kentsel dönüşüm projeleri, afet yönetimi vb. uygulamalarda,

kamunun ve kişilerin, mülkiyet haklarını koruyarak kentsel gelişimin, kente ve topluma kazanç olarak geri dönmesini sağlayacaktır. 

Ülkemizde taşınmaz değerlemeye yönelik hükümleri içeren, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası başta olmak üzere birçok kanun, tüzük, yönetmelik ve tebliğ bulunmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye’de taşınmaz değerlemenin yasal ve kurumsal yapısı, oldukça karmaşık durumdadır.

Bu nedenle, taşınmaz değerlerine bağlı olarak ülkemizde yapılmak istenen, tapu satışlarında değerleme zorunluluğu, değer artış vergisi, değerli konut vergisi ve en son yapılan imar planı değişikliklerinde değer artış payı alınması gibi uygulamaların

birçoğu taşınmaz değerleme sisteminde gerekli yasal altyapı oluşturulmadan, belirli bir amaca ve sektöre yönelik hazırlanmış yasalar üzerinden aynen uygulamaya geçilmek istenmesi nedeniyle beklenen sonuçlara ulaşmamaktadır.

 Yapılan düzenleme plan değişikliklerinde meydana gelen değer artışının kamuya dönmesini amaçlamakta olsa da, son yayımlanan yönetmelik hükümleri incelendiğinde değerleme tekniği, tanımları ve ilgili mevzuatlar açısından doğru yorumlanamaması nedeniyle

uygulamada birçok problemin yaşanacağını şimdiden öngörmek çok da zor değil…

 İlgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, uzman kişi ve kuruluşların görüşleri dikkate alınmadan çıkarılan yasalar uygulamada temenni edilen amaca ulaşmaktan çok, vatandaşı canından bezdiren, idarelerle davalık eden sonuçların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Taşınmaz değerleme sistemi için gerekli olan doğru ve güvenilir verileri sağlayan, kurumsal yapılanmayı devlet eliyle tek bir çatı altında toplayacak, sorunları çözümleyici bir kurumun olmayışının temelinde, taşınmaz değerleme sürecinin bütüncül olarak ele alınmaması yatmaktadır.

Bu nedenle, kamu kaynaklarının etkin ve verimli değerlendirilmesini sağlayacak, güncel taşınmaz değerlerinin belirlenmesini ve kayıt altına alınmasını gerçekleştirecek bir sistem içerisinde mevzuat bütünlüğü sağlanması gerekmektedir.

Kentlerin planlı kalkınması, mülkiyete esas taşınmazların değerlerinin şeffaf olarak bilinmesi, mahkemelerin taşınmaza bağlı kamulaştırma vb. konulardaki dava yükünün azaltılması, davalarda taşınmaz değerlerine ilişkin bilirkişi raporlarının

bilimsel teknik verilere dayalı olarak düzenlenmesinin sağlanması, kentsel dönüşüm projelerinde kamunun, gerçek ve tüzel kişilerin taşınmazlarının değerleri ile orantılı olarak mülkiyet haklarının korunması, rantların kente ve

topluma kazandırılması ivedilikle gerçekleştirilmesi gereken bir kamu görevidir”

yukarı çık
0
Paylaşım