Büyükşehir Yasası'nın Sonuçları Antalya'da Ortaya Çıkacak

Çalıştayda 2014 yılında hükümetin çıkardığı 6360 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu ekseninde yerel yönetim reformlarına ilişkin değerlendirme projeleri ele alındı. Akra Barut Hotel'deki çalıştayda, daha önce Sakarya ve Ordu'da düzenlenen iki çalıştayda değerlendirilen 13 projenin ardından son 3 proje başlığı Antalya'da tartışıldı.

2004 yılından bu yana hükümetin çok sayıda reform yaptığı ve bunlardan en önemlilerinden birinin yerel yönetimlerde yapılan reformlar olduğunu vurgulayan Yerelsen Genel Başkan vekili Mustafa Çapoğlu, 2014'de yapılan en son reformun üzerinden 2.5 yıl geçtiği ve bunların sonuçlarını uygulayıcı ve akademisyenlerle incelemek, karar vericilere ışık tutmak için bu çalıştayı planladıklarını anlattı.

Yaklaşık 30'a yakın akademisyenle 16 başlık belirlendiğini belirten Mustafa Çapoğlu, 6'sının Sakarya, 7'sinin Ordu'daki çalıştaylarda değerlendirildiği ve son 3'ünün de Antalya'ya bırakıldığını kaydetti.

Antalya'daki üç konu başlığının, mülki idarelerile büyükşehir belediyesi ilişkileri, ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri ilişkileri ve su kanal idareleri olarak sıralandığını belirten Çapoğlu, “Reformların gerçekten Türkiye'deki yerel yönetimlere çok büyük katkıları var. Tabii eksikler de var. Türkiye'de yaklaşık 22 ilde örgütlü yerel yönetimlerdeki en büyük işveren sendikasıyız" dedi.

Eskiden Sadece Şikayet Ederdik

Yerel yönetimlerin ülkenin her santimetrekaresinde vatandaşa hizmet sunan, vatandaşın hayat standardını doğrudan etkileyen önemli kuruluşlar olduğunu belirten Vali Münir Karaloğlu, “Onun için yerel yönetimlerle ilgili yapılan reformlar ve çıktılar da çok önemli.

O reformlar sahada nasıl uygulanıyor ve sonuçlar ede ediyoruz, çok önemli. Siyasi irade kararlar çıkarıyor ama uygulayıcılar olarak bizler ne kadar haberdarız, bunların karar vericilerin önüne yol gösterici olarak konulması çok önemli.

Eskiden sadece şikayet ederdik ama şimdi şikayet ettiğimiz konuları irdeliyor ve karar vericilerin önüne sonuçlarıyla birlikte ortaya koyabiliyoruz" dedi.

En Büyük Reform

2004'den sonra Türkiye'de gerçekleşen en büyük reformun yerel yönetimlerle başladığını dile getiren Karaloğlu, “Büyükşehir Belediyesi Yasası çıktı, sonra Belediyeler Yasası, İl Özel İdare Yasası, Belediye Gelirleri Yasası ve bu süreç devam ederken 2014 seçimi öncesi 6360 sayılı yasa çıktı.

Nüfusu 500 bini geçen belediyelerin büyükşehir sayılması ve aynı yasayla il özel idareleri kapatıldı ve koordinasyon başkanlıkları oluşturuldu. Bu bir reformdu ve iyi niyetli atılmış bir adımdı. İyi yönleri olduğu gibi sıkıntı çektiğiniz konular da oldu.

YİKOP'lar tüzel kişilik olsun mu olmasın mı çok tartışıldı. Benim de içinde bulunduğum ekip 'olsun' yönündeydi. YİKOP'lara tüzel kişilik verildi ve 2017'den itibaren özel bütçesi olan kuruluşlara döndü YİKOP'lar da" dedi.

Yasanın İlk Uygulayıcısı

Birçok valinin aksine büyükşehir yasasında büyükşehir ile il sınırlarının örtüşmesinden yana olduğunu vurgulayan Karaloğlu, “Çünkü bunun ilk uygulayıcısı da Kocaeli'de bendim. İstanbul ve Kocaeli ilk belediyelerdi. İstanbul farklı ama Kocaeli Türkiye için model olabilirdi.

Orası bir laboratuvardı. Kocaeli ile Antalya'yı nasıl mukayese edebiliyorsunuz gibi eleştiriler vardı. Olur arkadaşlar eğer iyi örgütlenirseniz arazi ve iş hacminize göre arazi ne kadar büyük olursa osun başarılı olursunuz. Ama sadece arazide iş yapan yerel yönetimler değil.

Neticede biz üniter biz devletiz. Bakanlıklar, bölge müdürlükleri var. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yanında onlar da hizmet üretiyor. YİKOP'lara tüzel kişilik verilmemesi diğer kurumların büyükşehirlerde hizmet üretmesi noktasında sorunlar ortaya çıkarıyor.

Yeni metotla büyükşehir belediyeleri başarılı oldu mu, Konya 42 bin km, Kocaeli 3 bin 700 km2. Neredeyse 13 kat. Kurduğunuz sistem nihayetinde bir uygulayıcı elinde hizmete dönüşüyor. Dünyanın en iyi yasasını çıkarsanız uygulayıcısı kötü niyetliyse ondan iyi sonuç çıkmaz.

Arazideki çalışanların iyi niyeti de çok önemli. Herşey Ankara'dan çıkan yasayla bitmiyor. İşin teknik kısmı yüzde 10, asıl kısmı insani ilişkiler. Ama kötü niyetliyseniz yasa ne yapsın, yasaya hiç bakmadan da tartışır, didişirsiniz" diye konuştu.