Antalya CHP İl Kadın Kolları: Bahriye Üçok, Evinde, Her Yerde, “Aydınlanmanın Kadını” Olmuştur

Melet Irmağındaki balık neslinin korunmasına, işçi, memur ve tüm emeklilerin mağduriyetlerinin giderilmesinden, öğrenci sorunlarına çözüm üretmeye çalışmıştır.

CHP Antalya İl Kadın Kolları her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizin aydınlık yüzü, aydınlanmanın önderlerinden Bahriye Üçok’u anıtı başında andı. CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci ve yönetim kurulu üyeleri tarafından düzenlenen anma etkinliğine

CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar ve yönetim kurulu üyeleri, CHP Antalya İl Gençlik Kolları Başkanı Özkan Yılmaz, CHP Kadın Kolları Genel Merkez MYK Üyesi Bahar Önal, CHP Gençlik Kolları Genel Merkez MYK Üyesi Gökhan Yılmaz, CHP Muratpaşa ve Kepez İlçe Kadın Kolları Başkanları ve partililer katıldı.

Anmada bir konuşma yapan Deveci, Bahriye Üçok’u anarken diğer devrim şehitlerinin de ismini sıraladı. Konuşmasında laiklik vurgusu yapan ve o dönemin faili meçhul katliamlarının sanıklarının bulunmaması ve olayların üzerinin örtülmesini de kınadı.

CHP Antalya İl Kadın Kolu Başkanı Nilüfer Deveci anma sırasında şunları söyledi:

“Bahriye ÜÇOK... KADIN BAŞINA! Evinde, her yerde, “AYDINLANMANIN KADINI” olmuştur.

“Laiklikten dönüşü düzeltmek ekonomiyi düzeltmek kadar asla kolay değildir. Laikliği birinci planda tutmak inanıyorum ki hem kadın haklarını hem Türkiye’nin bütünlüğünü sağlamakta tek çıkar yoldur.” diyen Aydınlanma öykümüzün kadın önderlerinden

İslam tarihçisi Bahriye ÜÇOK’ un katledilişinin 30.   yılındayız.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana aydınlanma hareketinin önderleri gericiliğin baş hedefi oldular daima… Kubilay’dan başlayarak Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı, Mustafa Bilgin, Bahriye Üçok ve daha niceleri…

Yaşamları Boyunca büyük bir kararlılık ve inançla aydınlık, bağımsızlık ve demokrasi ile yönetilen bir Türkiye mücadelesi verirken bombalarla, suikastlarla, hain pusularla katledilen tüm demokrasi şehitlerimizi saygıyla ve özlemle anıyoruz.

Hukuk kuralları içerisinde suçluların cezalandırılmasını bekliyoruz.

Gericiliğin hedefinde Cumhuriyet Devrimleri vardır. Devrimler toplumu laikleştirmek için yapılmıştır. Demokratik bir toplumun temel taşlarındandır Laiklik…

Laiklik siyasal, toplumsal, hukuksal, ekonomik ve bilimsel tüm yapıların dinsel ideolojiden arındırılmasıdır.

Laik bir toplumda; camiye, kışlaya, yargıya, okula siyaset giremez.

Halkın inançları, istismar edilerek politik malzemeye dönüştürülemez.

Devletin görevi yurttaşlarımızın dini inançlarını özel alanlarında, ibadethanelerinde özgürce yaşamasının olanaklarını sağlamaktır..

Dünyada laikliği kabul eden ve Müslüman ülkelere örnek olan bir ülke olarak Türkiye’de, oy kazanmak uğruna eğitim sisteminde yapılan değişikliklerle, bilimsellikten uzak, anti-laik, çağ dışı bir müfredat ile Atatürk ve Cumhuriyet değerlerimiz yok edilmeye çalışılıyor.

Bir ülkeyi, geri bırakmak için eğitim sisteminin bozulması yeterlidir. Tarih bunun örnekleriyle doludur.

Her gün gazete, televizyon ve sosyal medya da gördüğümüz şiddet taciz, tecavüz haberleri bu dönüşümü belgelemektedir.

Anayasa-Medeni Kanun ve Cumhuriyet’in nitelikleri göz ardı edilerek kamu hizmetinin sadece bir inanca yönelik düzenlenmesi ile toplum her açıdan ayrıştırılmaya çalışılıyor.

Son yaşadığımız Doktor demeye dilimin varmadığı Ali Edizer vakası da bu durumuna örnektir.

Liyakatsız atamalar sonucu hükümete göbekten bağlı yöneticiler, Cumhuriyet devrimlerine, Cumhuriyet’in kurumlarına ve Mustafa Kemal Atatürk’e ağza alınmayacak sözler söyleme yetki ve cüretini bu sebeple bulabiliyor.

Ali Edizer’ de biliyor ki;

Laik düzen kendisi ve onun gibi olan hiçbir kötü niyetliyi barındırmaz ve aynı laik düzen Türk Kadınına kimseye boyun eğmeden yaşamayı göstermiş ve koruma altına almıştır.

Medeni kanunun kabulünden sonra aradan geçen 94 yılın ardından bu devrimlere sahip çıkmak, ilerletmek ve yaşadığımız toprakları önce kendimiz sonra toplum için eşit, adil ve özgür bir biçimde şekillendirmek görevimizdir.

Hergün emek emek biriktirdiğimiz kadın mücadelesi deneyimleriyle, talepleriyle ve dayanışmasıyla, demokrasimizi ayakta tutacak olan en önemli dayanaklardan bir tanesidir.

İşte bu sebeptendir ki;

Cumhuriyet kazanımlarının ışığında,

Bugüne kadar bu mücadeleye güç katma ve ülkemizi hep ileri taşıyacak adımları atmış kadınları ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyoruz.

Cumhuriyetin Kadınları olarak;

Başta Bahriye ÜÇOK olmak üzere Demokrasi Şehitlerimizin huzurunda saygıyla yeniden söz veriyoruz; Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet’in değerlerinden asla ayrılmadan laik düzen ve demokrasinin bekçileri olacak ve asla yılmayacağız!

Onlara olan borcumuzu onların düşüncelerini, iktidara getirerek ödeyebiliriz.

Sevgili Atam kızların göreve hazır”