Menu
RSS
Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Prev Next

Antalya Eğitim İş: Madımak`ı Yakan Ateş, Yüreklerimizde Hâlâ Kordur

Antalya Eğitim İş: Madımak`ı Yakan Ateş, Yüreklerimizde Hâlâ Kordur

Eğitim İş Sendikası Antalya Şube Yönetim Kurulu, Dünya İnsanlık tarihinde utanç olaylar arasında anılan 2 Temmuz 1993 Madımak Katliamı’nın yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. “Madımak'ta kalan aydınlara karşı faşist güruhu organize edenler,

günler öncesinden gazetelerde aydınları yobazlara hedef gösterenler, iftira atanlar, kolluk kuvveti olmalarından ötürü güvenliği sağlamakla yükümlü olmalarına rağmen olay yerine bilerek geç gidenler, tekbir getirerek benzin bidonu ve meşale taşıyan kalabalık kadar cana susamıştı.

Madımak'ı dumana, Türkiye'yi yasa boğdular” dedikleri açıklamada sendika yönetim kurulu, “Katliamın ardından başlatılan göstermelik yargı süreci, evrensel hukuk ilkeleri "insanlık suçları zaman aşımına uğrayamaz" demesine rağmen, AKP döneminde zamanaşımı kararıyla sonlandırıldı.

O dönemde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın zamanaşımı kararını "Hayırlı olsun" diye duyurması, katliamın zanlılarından bazılarının ve zanlıların hararetli avukatlarından bir kısmının AKP'den siyasete atılması, 

katliamı protesto etmek için harekete geçen yurttaşların neredeyse her yıl engellemelere maruz kalması, insan olan herkesin genzini yakan o dumanın yükseldiği binanın kebapçıya dönüştürülmesi için iktidarın gayret etmesi,

katliamın yaralarını sarmak bir yana, 27 yıllık yarayı tuz basarak açık tuttu” dedi.

Eğitim İş Antalya Şube Yönetim Kurulu Madımak Katliamını andığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

"Hor baktık mı karıncaya

Kırdık mı kanadını serçenin

Ya nasıl kıyarız insana!"

“Dizelerini seslendirmişti Hasret Gültekin. 27 yıl önce bugün faşist güçlerin organize ettiği devasa bir linç kalabalığı Sivas'ta Madımak Otel'de O'nunla beraber 33 aydını ve 2 otel çalışanını yakarak "insana nasıl kıyıldığının", insana kıyanın nasıl insan olmadığının cevabını verdi.

Sivas Katliamı, Türkiye siyasi tarihinde bir utanç, milletin bilincinde kapanmaz bir yara olarak yer etti.

12 Eylül faşizminin Kahramanmaraş'ta, Çorum'da örgütlediği karanlık organizasyonlar, 2 Temmuz 1993'te bu kez Sivas'ta denenmişti.

Madımak'ta kalan aydınlara karşı faşist güruhu organize edenler, günler öncesinden gazetelerde aydınları yobazlara hedef gösterenler, iftira atanlar, kolluk kuvveti olmalarından ötürü güvenliği sağlamakla yükümlü olmalarına rağmen olay yerine bilerek geç gidenler,

tekbir getirerek benzin bidonu ve meşale taşıyan kalabalık kadar cana susamıştı. Madımak'ı dumana, Türkiye'yi yasa boğdular.

Katliamın ardından başlatılan göstermelik yargı süreci, evrensel hukuk ilkeleri "insanlık suçları zaman aşımına uğrayamaz" demesine rağmen, AKP döneminde zamanaşımı kararıyla sonlandırıldı. O dönemde Başbakan olan

Recep Tayyip Erdoğan'ın zamanaşımı kararını "Hayırlı olsun" diye duyurması, katliamın zanlılarından bazılarının ve zanlıların hararetli avukatlarından bir kısmının AKP'den siyasete atılması,  katliamı protesto etmek için harekete geçen yurttaşların neredeyse

her yıl engellemelere maruz kalması, insan olan herkesin genzini yakan o dumanın yükseldiği binanın kebapçıya dönüştürülmesi için iktidarın gayret etmesi, katliamın yaralarını sarmak bir yana, 27 yıllık yarayı tuz basarak açık tuttu.

Ne yazık ki bugün, 20 yıla yakındır iktidarı elinde tutan siyasal İslam, yakıt olarak Madımak'ı yakan benzini kullanmaktadır. Geçmişteki bu acı derslere rağmen bugün hala, farklı inanç grubundaki yurttaşlara, muhaliflere, laikliğin savunucularına tehditler yükseltilmekte ve

hala ateşle oynanmaktadır. Mezhepçilik, tekleştirme, öteki gördüğünü sindirme ve ezme, bir devlet politikası haline getirilmektedir.

Eğitim-İş olarak bu karanlık gayrettekilere sesleniyoruz: Ne ateşler yaktınız, ne canlara kıydınız, ne kanlar akıttınız; ancak bu toplum bölünmedi, yeri geldi bir bağlamanın acı sesinde beraber gözyaşı döktü.

Çünkü bu ülke insanlarının ne yapsanız da yıkamayacağınız bir ortak çatısı vardır. Bu çatı, Atatürk'ün "kimsesizlerin kimsesi" dediği Cumhuriyet ve vatandır. Sizin baktığınızda yanınıza kâr kalan bir katliam gördüğünüz Madımak'a,

biz baktığımızda bağlama sesi duymamız bundandır. Ne yapsanız da Sivas'ta katledilen aydınlarımız asla ve asla unutulmayacaktır!”

yukarı çık
0
Paylaşım