Buğdaycı; Demek Ki Ülkeyi AKP Değil FETÖ Yönetiyormuş ^{Öne çıkarılmış}

Buğdaycı, dört partinin ortak deklerasyonunun yayınlanmasının ülkede parlamenter sistemin vazgeçilmez olduğunun altı çok kalın çizgilerle çizilmesidir dedikten sonra şöyle devam etti;

“Dört siyasi partinin mecliste yapmış olduğu açıklama, parlamenter sistemin vazgeçilmez olduğunu, altı çok kalın çizgilerle çizilerek, bundan böyle başkanlık sisteminin otomatikman gündemden düştüğü anlamına gelir. Tekrar gündeme getirilmesi halinde sıkıntılar yaşanacağı aşikârdır.

Bir başka boyut bana göre, darbenin önlenmesinde ki sebep, sadece insanların sokağa çıkması değil, orduda emir komuta zincirinde imiş gibi gözükmekle birlikte sonrasında emir konuta zincirinde kopmalar nedeniyle, sadece küçük bir grubun kalkıştığı, biz kalkarsak bunlar peşimizden gelir diye umut ettiği, ama kimsenin peşinden gelmediği, bu nedenle güdük kaldığı bir olay.

Ciddi bir planlama yapılmış, hesap kitap yapılmış. Bu bir anlık, gecelik, 4 saatlik bir iş değil, aylar öncesinden hazırlanmış. Darbe sonrası hükümet tarafından binlerce insan görevinden alındı.

Bu göz önüne alındığında demek ki 14 yıldır ülkeyi bu hükümet değil Feto yönetiyormuş anlamına gelir. Demek ki kendileri yetmiyormuş yönettiklerini zannediyorlarmış

Demokratik sistemin işletilmesi, parlamenter sisteme ağırlık verilmesi, demokrasinin kurum ve kuruluşlarıyla oturması ve devlette görev alacak memurların kıdemi, kademesi ne olursa olsun, liyakat olmak zorunluluğunun altı bir kez daha kalın bir çizgi ile çizilmiş oldu.

Bu memnuniyet vericidir. İnşallah iktidar partisi diğer grubu bulunan üç Parti ile birlikte altına imza attığı bildiri çerçevesinde kalır buna yönelik bir çalışma yapar ise Türkiye ciddi anlamda bir düzlüğe çıkar.

Suçun nevi önemli değil, ne tür suç işleyen varsa her birinin ama her birinin hukuk çerçevesinde yargılanması, hukuka uygun gözaltına alınması ve hukuka uygun cezalandırılması noktasında ısrarlı olmak lazım.

Dikkatli olmak lazım. Aksi takdirde çok kötü sahneler görüyoruz, polis ve asker birbirine çok kötü sözler, hatta kurşunlar yağdırmalar. Devleti korumakla görevli olan insanların birbirleriyle çatışmaları son derece üzücü. İnşallah bunlara bir çözüm bulunur. Herkes her birim, her kurum kendi görevine döner ve görevini yapar.

Bu tür olaylar görevlerin düzgün yapılmamasından dolayı bugüne gelindi. Askere siz bilmezsiniz, ben bilirim, dışişlerindeki görevli müsteşarlara monşerler deyip oturun oturduğunuz yerde siz bilmezsiniz deyip ben bilirim dendiğinde dış politikada geldiğimiz durum ortada.

Benim anlamadığım nokta birileri çıkıp dış politikada çok iyiyiz, ekonomik durumumuz çok iyi diye açıklamalarda bulunuyor. Acaba Biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz? Antalya'dayız, tek turist yok, bundan sonra yakın zamanda turistin geleceği de şüpheli, tarım ürünlerini ihraç edemiyorsun.

Akseki’ye Var Da Bize Yok Mu?

Konyaaltı sahili için, şunları yapacağız edeceğiz, halka bedava açacağız diye önceleri slogan attılar. İş ciddiye binince 30 yıllığına birilerine vermeye çalışıyorlar.

Manavgat sahiline Akseki Belediyesi’ne veriyor denizde kıyısı olmamasına rağmen, Konyaaltı ilçesinin tamamı sahile sınır olduğuna göre niye Konyaaltı'na vermiyorlar? Konyaaltı sahili bu kadar zamandır Konyaaltı Belediyesi tarafından bakımı yapıldığı süreçte hiçbir sorun yaşanmamıştır. Konyaaltı sahilinde eski sisteme geri dönüyoruz.

Bizim eskiye dönmek değil daha ileriye gitmeye ihtiyacımız var. 1999 yılı öncesi Konyaaltı sahilindeki keşmekeş bittikten sonra yaşanan güzellikler şimdi terk edilmiş. Üç yıldır Konyaaltı Belediyesi'nden alınan sahil ne yazık ki gelenler tarafından iyi değerlendirilmemektedir. Bunun sorumlusu kim? Siyasi ihtiraslar, yetki bizdedir, biz yaparız demekteydiler.

O zaman Buyurun yapın, sizin elinizi Kolunuzu bağlayan mi var? Bu ihale birileriyle özel anlaşma yapmak koşuluyla mı yapılacak yoksa ya da üç senedir bunu mu bekliyorsunuz bilmiyoruz.

Ama bildiğimiz bir şey var: Konyaaltı sahili üç yıldır Kendi kaderine terk edilmiş durumda. Denize sınırı olmamasına rağmen Akseki Belediyesi'ne Manavgat'tan sahil verebildiğine göre,

Konyaaltı sahilinde Konyaaltı Belediyesi'ne verebilirler yani AKP’li bir belediyeye sahil verebiliyorsa CHP'li bir belediyeye verilebilmelidir diye düşünüyorum aynı koşullarda sahil Konyaaltı Belediyesi'ne verirsem Konyaaltı Belediyesi oradaki sorunların altından rahatlıkla kalkar daha önce bunu nasıl olacağını gösterdik.