CHP’li Kocabaş; Suçlamaları Kabul Etmiyorum

Kocabaş, “5 Nisan 2016 Tarihli 61 Numaralı il Yönetim Toplantısında 68 Madde F bendine göre tedbirli olarak İl Disiplin Kuruluna oy birliği ile sevk edildiğime ve Tedbirin Kaldırılması için Üç gün içinde itiraz etmem yönünde karar alındığı tarafıma tebliğ edildi” diyerek, “Tarafımla ilgili tedbirin kaldırılmasını il yönetim kurulu kararının geçersiz sayılmasını, geçersiz sayılmıyor ise il disiplin kurulunda yazılı ve sözlü savunma talebim olduğunu bilgilerinize arz ederim” dedi.

Henüz görmediğim bu suçlamaları kabul etmiyorum diyen Kocabaş, partimde kendimce yanlış gördüğüm gidişatı ve bazı politikaları eleştirmem söz konusudur. Ülkem ve partim ile ilgili kaygılarım söz konusudur. Sosyal Medyada yaptığım paylaşımlar tüzüğümüz ve Anayasa çerçevesinde fikir beyan etme özgürlüğü ile güvence altına alınmıştır.

Parti Tüzüğü Anayasa'nın üzerinde değildir. Bu beyanlarda tüzüğe aykırı ve kurumsal kimliğe zarar verici ya da kişilik haklarına aykırı bir durum söz konusu değildir.

Sosyal Medyadaki, esasen partimiz kurucu iradesi ve felsefesine 6 ok İlkelerine; Tüzük ve Programına aykırı şekilde 6 Ok ruhunu özümsememiş bazı yöneticiler, bazı Milletvekilleri ve partililer tarafından sergilenen eylem, açıklama ve icraatlara karşı.

İlçe Başkanlığı Yapmış ve 1 Kasım Seçimlerinde İlçesinde %34 Oy oranı çıkartmış (Türkiye Ortalamasının 9 Puan Üzerindedir) bir partili olarak benim hukuk sınırları ve tüzük çerçevesinde yaptığım paylaşımlar, yorumlar ve eleştiriler nedeniyle il disiplin kuruluna sevk edilmem dahi esasen benim kişilik haklarımın ihlalidir, rencide edilmesidir, hukuka aykırıdır” dedi.

Kocabaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Partime zarar vermek gibi bir düşüncem asla söz konusu olamaz ve maksatı aşan bir durum söz konusu asla olamaz. İlçe Örgütü tarafından maksatlı bir yorumlama söz konusudur.

Geçmişte bu kapsamda bazı parti büyüklerimize; Sayın Deniz Baykal'a sosyal medyada çok ağır küfür - hakaret eden insanlara dahi bir uygulama yapılmamış ve herhangi bir disiplin cezası verilmemişken, hiçbir küfür, hakaret üslubu tarzında olmayan Bülent Kocabaş'a yönelik böyle bir disipline sevk kararı alınması da manidar gelmektedir ve çifte standart değil midir?

Ben sosyal medyada Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu dâhil herhangi birine küfür yada hakaret söz konusu olduğu zaman o tür paylaşım ve yorum yapan kişileri uyarmam, bırakın o tür yorum yapmayı o tür yorumları yapanların yorumlarını derhal sildiğim ve hatta arkadaşlıktan çıkardıklarım söz konusu olmuştur.

Bunun da delili Facebook ve twitter hesaplarımdaki paylaşımlarımdan bellidir. Bu hesaplarımdaki paylaşımlarımda da Görülecektir ki bir tane küfür hakaret içeren bir kelime, paylaşım, başkasının yorumu dahi söz konusu değildir.

Gazetelerde, internet haber sitelerinde partimle, ülkemle ilgili çıkan haber ve paylaşımlar CHP’yi hedef alan değil, CHP ilke ve değerlerinin yaşatılması için atılan adımlardır. Ancak tüm bunlar kesin ihraç sevk nedeni yapılmıştır.

Suçlanmama konu edilen durum gözetilince anlaşılan, bu konuların ve hakkımda hazırlanan raporun (muhatapları esas alındığında) ilçe yönetimi tarafından İl'e aktarıldığıdır. İl yönetimi; İlçe yönetiminin raporu ile hareket edemez.

İl yönetimi şu şu suçları işledin diye bir suç isnadı oluşturmadan karar almış ve tarafımı İl Disiplin Kuruluna sevk etmiştir. Tedbir, tedbir süresince, parti içinde seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırmaktadır.

Tedbir konusu, ancak parti içi bir görev nedeniyle gündeme gelmektedir. Parti içinde hiç bir görevim olmamasına rağmen, hakkımda tedbir kararı da verilerek sevk işlemi gerçekleştirilebilmiştir.

Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlardan kurtulması için, CHP'nin ayağa kalkması, CHP'nin sorunlarından kurtulması CHP'nin kendi ilke ve değerlerine sahip çıkması gerekmektedir.

Partimize zarar vermek gibi bir niyetim ve makastım asla olamaz. İlçe Yönetiminin bilinçli olarak maksadı aşan bir tavrı ve yanlış yorumlaması söz konusu olabilir.

Mücadele bunun için yapılmaktadır. Ancak CHP İl ve İlçe yönetimi, CHP'nin kendi ilke ve değerleri için yapılan çaba, emek, katkı ve mücadeleyi dışlamakta, bunu ihraç nedeni olarak görmektedir.

Buna rağmen, Türkiye için CHP, CHP için de ilke ve değerleri ile yaşayacak bir CHP diyerek, bu mücadele her durumda sürdürülecektir” dedi.