Menu
RSS
Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Prev Next

Hukukçulardan İktidara Çağrı: ‘Düşünce Suçluları Çıkmalı’, ‘Terör’ Tanımı Yeniden Düzenlenmeli

Hukukçulardan İktidara Çağrı: ‘Düşünce Suçluları Çıkmalı’, ‘Terör’ Tanımı Yeniden Düzenlenmeli

Hukukçular, iktidarın üzerinde çalıştığı infaz paketinin kapsamına “terör” suçlarının da alınması gerektiğini bildirdi. Terörle Mücadele Yasası’nda “terör” tanımının geniş olduğuna işaret eden hukukçular, “bombalama gibi şiddet yöntemlerini kullananlar” ile

“Düşünceleri nedeniyle içeride olan siyasi suçluların” ayrılması gerektiğini kaydetti. Cezaevinde bulunan eski milletvekilleri, gazeteciler ile avukatlara işaret eden hukukçular, “Doğrudan şiddete bulaşmayan insanların, yalnızca siyasal iktidarı rahatsız eden,

muhalif görüşleri ve paylaşımları nedeniyle terörle ilişkilendirilip tutuklanması ya da hüküm giymesi hukukun evrensel ilke ve değerlerine aykırıdır” dedi. 

Koronavirüs salgını nedeniyle raftan inen infaz düzenlemesi, kamuoyunda “dolaylı af” beklentisini yükseltti. Terör, cinsel suçlar ile adam öldürme suçlarının kapsam dışında tutulacağı belirtilen çalışma kapsamında, terör suçlarında ise “örgüt üyesi olmamakla birlikte

örgüte yardım ve yataklık” suçundan tutuklu veya hükümlü olanların da infaz paketine alınmasının gündemde olduğu, bunun tartışıldığı öğrenildi. Bu suçun kapsama alınıp alınmayacağı önümüzdeki haftaya netleşecek.

‘Düşünce Suçluları’

En az 100 bin mahkumun yararlanacağı ifade edilen infaz paketiyle ilgili Cumhuriyet’e konuşan hukukçular önerilerini dile getirdi. Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı, Avukat Bülent Yücetürk, “Öncelikle çıkması gereken düşünce suçluları, siyasi suçlulardır” dedi.

Çünkü hırsızlık, yaralama gibi suçları işleyenlerin karşısında bir mağdurun olduğunu belirten Yücetürk, “Ama düşünce suçluları tamamen siyasi iktidarın ve devletin bakış açısına göre suçlu bulunan insanlar. Dün aynı eylemleri yapanlar kahramanken bugün suçlular.

Bu siyasi iktidarın bakış açısına göre değişen suçluluğun öncelikle affedilmesi gerekiyor” dedi.

‘Torbacılar’ Da Yararlanmalı

Yücetürk, uyuşturucu suçlarında “torbacıların” da kapsama alınması gerektiğini belirterek, “Onlar aslında aynı zamanda bu suçun mağdurları. Çünkü her torbacı aynı zamanda bir kullanıcı. Satışından elde ettiği parayla uyuşturucu kullanıyor.

Devletin bunları daha fazla cezaevinden tutarak suçu engellemesi mümkün değil. Onlar topluma kazandırılmalı. Bir bomba atıp bir kaç kişiyi öldürmüş birisiyle üç gram esrarı satan birisin aynı infaz rejimine tabi tutmak anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı olur.

Uyuşturucu baronlarını ise torbacılardan ayrı tutmak gerekir” değerlendirmesini yaptı.  

‘TMK Yeniden Düzenlenmeli’

İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Öztürk Türkdoğan, infaz düzenlemesinde “terör” suçlarının da ele alınması gerektiğini belirtti. Terörle Mücadele Yasası’ndaki terör tanımının çok geniş olduğuna işaret eden Türkdoğan, “En son sizin yazarlarınız ve

Odatv yazarları bu nedenle tutuklandı” dedi. Yeni bir Terörle Mücadele Yasası olması gerektiğini ifade eden Türkdoğan, “Sadece siyasi düşünceleri nedeniyle ifade özgürlüklerini kullandıkları için gazetecilerde olduğu gibi insanlar terörle suçlanıyor.

Eğer bir tartışma yapılacaksa suç tipi üzerinden tartışmaları yapılması lazım” dedi. Türkdoğan, suç tipinde yapılacak tartışmada bombalama gibi şiddet yöntemlerini kullananlar ile düşüncesinden dolayı içeride olanların ayrılması gerektiğini kaydetti.

Tutuklu eski milletvekilleri, belediye başkanları, Selahattin Demirtaş, gazeteciler, Osman Kavala ile Selçuk Kozağaçlı ve diğer tutuklu avukatlara işaret eden Türkdoğan, bu kişilerin mevcut Terörle Mücadele Yasası’ndaki yanlış tanım nedeniyle içeride olduklarını kaydetti.

TMK’nin İki Maddesi Kaldırılmalı

Türkdoğan, Terörle Mücadele Yasası’nda örgüt üyeliğinden verilen cezaları yüzde 50 oranında arttıran 5. maddesi ile bu suçtan hüküm giyenlerin özel infaz rejimine tabi tutulacağını düzenleyen 17. maddesinin kaldırılması gerektiğini kaydetti.

İnfaz süresi eşitlenmeli

Terör suçlarından ceza alanların 3/4’ünü içeride geçirdiğini, diğer suçlarda ise 1/2 infaz sistemi uygulandığını anımsatan Türkdoğan, “Örneğin hırsızlık yapan kişi 4 yıl alıyor. Yatarı 2 yıl. 2 yıla inince de denetimli serbestlik kapsamında bir gün kapalıda kaldıktan sonra

açık cezaevine gönderiliyor. Orada da ertesi günü tahliye ediliyor. Gazeteciler, düşünce suçluları dışarı çıkamıyor ama hırsızlık suçluları rahatça infazdan yararlanabiliyor. Bu nedenle Terörle Mücadele Yasası, özel yargılama biçimlerini konuşmak lazım.

Şartla tahliye süreleri eşitlenmeli, kimse arasında ayrım yapılmamalı” değerlendirmesini yaptı.

Türkdoğan, infaz taslağının barolar, insan hakları örgütlerinin katılımıyla tartışılmasını da önerdi.

‘Tweet Atanlar İçeride’

Antalya Baro Başkanı Polat Balkan, koronavirüs nedeniyle insanların en temel hakkı olan yaşam hakkının riske atılamayacağını belirterek, şu görüşleri kaydetti:

“Bu nedenle infaz ara verme, özel infaz rejimleri gibi yöntemlerle hemen çözüm üretilmelidir. Bu yapılırken de yapılan düzenlemelerden herkesin eşit bir şekilde yararlanması gerekir; çünkü biz biliyoruz ki, insanlar düşüncelerini ifade ettikleri, tweet attıkları,

konuştukları ve yazdıkları için, keyfi gerekçelerle cezaevlerine atıldılar. Terör suçunun yeniden değerlendirilmesi ve evrensel ölçütlere uygun bir şekilde düzenlenmesi gerekir.

Doğrudan şiddete bulaşmayan insanların, yalnızca siyasal iktidarı rahatsız eden, muhalif görüşleri ve paylaşımları nedeniyle terörle ilişkilendirilip tutuklanması ya da hüküm giymesi hukukun evrensel ilke ve değerlerine aykırıdır.”

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, AKP ve MHP tarafından yapılan infaz tartışmasında yargı ve yurttaşların uzaklaştırıldığına dikkat çekti. Bu iki partinin konuyu kendi arasında tartışmasını eleştiren Durakoğlu, “Barolar, bu tartışmanın dışında bırakılıyor.

Bu denli önemli bir değişiklikten dolayı hiçbir bilgiye sahip değiliz. Hiçbir tasarı önümüze konulmuş değil” dedi. Durakoğlu, denetimli serbestlik kapsamında tutukluların ev hapsine alınabileceğini, bunlara elektronik kelepçe takmanın mümkün olduğunu söylerken,

düşünce suçlusu tutukluların savcılık tarafından serbest bırakılabileceğini kaydetti.

yukarı çık
0
Paylaşım