Menu
RSS
Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet İçin 1 Mayıs Meydanlarına!

Antalya Emek Platformu: Ekmek, Adalet Ve Hürriyet …

2024 1 Mayıs’ında da işçiler, ...

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözler Değil Yaptırım İstiyoruz!

Antalya Eğitim İş: Öğretmene Şiddete Dair Boş Sözl…

Eğitim İş Sendikası Antalya Şu...

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

Prev Next

Antalya BES '2016 Bütçesi Sermaye Dostu Emekçi Düşmanıdır'

  • Yazan 
Antalya BES '2016 Bütçesi Sermaye Dostu Emekçi Düşmanıdır'

1 Kasım erken genel seçimleri nedeni ile 2016 yılı bütçe süreci olağan süresi içerisinde kanunlaşamamış, 2016 yılının ilk üç ayı geçici bütçe ile yürütülmüştür. 2016 yılı bütçe görüşmelerinin Plan ve Bütçe Komisyonu aşaması 17 Şubat tarihinde görüşülecek Maliye Bakanlığı bütçesi ile tamamlanacak olup, daha sonra bütçe tasarısı TBMM genel kurulunda görüşülerek yasallaşacaktır.

Bütçe, siyasi iktidarın kimlerin ya da hangi sınıfın çıkarlarını temsil ettiğini gösteren en önemli ekonomik ve siyasal belge olup 24 Kasım 2014 tarihinde kurulan 64. Hükümetin açıkladığı hükümet programından bağımsız değerlendirilemez.

AKP’nin 2002 yılında iktidar olmasından geçen 13 yıllık süreçte, öz itibariyle birbirinin aynısı olan bütçe süreçlerinden birisini daha yaşamaktayız.

2016 YILI BÜTÇESİ BİR SAVAŞ BÜTÇESİDİR

2016 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı, tam anlamıyla bir güvenlik ve savaş bütçesi olarak hazırlanmıştır. Türkiye’nin içeride ve dışarıda savaş ve şiddet politikalarında ısrarcı olduğu bütçede görülmektedir.

7 Haziran seçimleri sonrasında başlayan çatışmalı süreç, 1 Kasım ile birlikte topyekûn bir savaş stratejisine dönüştürülerek derinleştirilmiştir. Böyle bir dönemde hazırlanan 2016 bütçesi bir taraftan işçi ve emekçileri ağır vergi yükü altında ezmeyi hedeflerken, diğer taraftan savunma ve güvenlik harcamalarındaki belirgin artış üzerinden başta bölge illeri olmak üzere, tüm ülkede baskıcı, otoriter bir yönetim anlayışını yerleştirmeyi hedeflemektedir.

İçerde adı konulmamış bir savaş yaşanırken Suriye konusunda savaş çığırtkanlığının artarak devam ettiği bir süreçte, askeri ve güvenlik harcamaların bir önceki yıla göre 51 Milyar 883 milyon TL’den 62 Milyar 300 milyon TL’ye çıkarılmıştır.

2016 YILI BÜTÇESİ EMEKÇİLERE SALDIRI BÜTÇESİDİR

Gerek hükümet programında, gerekse de 2016 yılı bütçe tasarısında, emekçilerin kazanılmış haklarının gaspına dönük kimi adımlar ve yaklaşımlar yer almaktadır. Taşeron çalışma sistemin temel istihdam rejimi haline getirmeyi başaran AKP iktidarı, esnek çalışma biçimlerini ve güvensizleştirmeyi temel hedef haline getirmiş, yine gündeme getirdiği kiralık işçilik modeli ile modern insan pazarlarının kurulmasının önünü açmaktadır.

AKP 657 sayılı DMK’da değişikliğe giderek kamu emekçilerinin iş güvencesini kaldırmayı hedeflemekte, sermaye kesimlerinin kıdem tazminatı maliyetinden rahatsızlıkları AKP tarafından talimat olarak algılanmaktadır. Emekçilerin talepleri 2016 yılı bütçesinde yok sayılmaya devam etmektedir.

2016 YILI BÜTÇESİ KAMU HİZMETLERİNİN PİYASALAŞMASI BÜTÇESİDİR

KİT ve KİK’lerin özelleştirme süreçlerinin tamamlandığı bir süreçte, geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2016 yılı bütçesinde özelleştirme ile ilgili her hangi bir bölüm ve hedef yer almamakla birlikte sıranın kamu hizmetlerinin piyasalaşmasının hızlandırılmasına geldiği görülmektedir.

13 yıllık AKP iktidarı döneminde yapılan bütçelerin en belirgin özelliği halktan toplanan kamu kaynaklarının giderek artan oranda kamu hizmetleri dışındaki alanlara aktarılmasıdır. Geçtiğimiz yıllar içinde kamu kaynakları, asıl kullanılması gereken alanlara değil, yerli ve yabancı sermayeye, patronlara teşvik amaçlı olarak kullandırılmaya başlanmıştır.

Bu durumun kaçınılmaz bir sonucu olarak kamu hizmetlerine bütçeden ayrılan pay oransal olarak istikrarlı bir şekilde azaltılmıştır. AKP’nin iktidara geldiği kriz dönemi olan 2002’de bütçeden kamu hizmetlerine 42,3 pay ayrılmışken, bu oran 2016 bütçesinde yüzde 25’e kadar düşürülmüştür.

2016 YILI BÜTÇESİ İŞSİZLİK BÜTÇESİDİR

Türkiye, 13 yıllık AKP iktidarı döneminde büyük ölçüde yabancı sermaye girişine, başka bir ifade ile “sıcak paraya” bağımlı, yüksek cari açığın finansmanına dayalı bir büyüme stratejisi izlemiştir. Bu strateji bilimsel raporlarda “istihdamsız büyüme stratejisi” olarak adlandırılmaktadır.

Türkiye G-20 ülkeleri içinde büyüme rakamları açısından dördüncü sırada bulunmasına rağmen, resmi işsizlik oranları uzun süredir yüzde 10’un üzerine yerleşmiş ve artma eğilimi devam etmektedir. Genç işsiz oranı yüzde 20’ye dayanmış, uzun süreli işsizlik verileri tehlike sinyalleri vermeye başlamıştır. Bu tabloya rağmen bütçede işsizlikle mücadele yönünden istihdam arttırıcı yatırımlar olmadığı gibi, güvencesizliği ve esnekliği hedef alan istihdam stratejileri ile işsizlik körüklenmektedir.

BÜTÇENİN FİNANSMANI EMEKÇİLERİN VE YOKSUL HALKIN SIRTINDADIR

2016 bütçe tasarısında vergi gelirleri içinde ilk üç sırayı dâhilde ve ithalde alınan KDV (138 milyar TL), Özel Tüketim Vergisi (116 milyar TL) ve Gelir Vergisi (99 milyar TL) oluşturmaktadır. 2015 bütçesinde Özel tüketim vergisi (ÖTV) gelirleri 95 milyar TL hedeflenmiş, ancak yılsonu itibariyle hedeflenenden 11 milyar TL fazla vergi geliri artışı yapılmış olması dikkat çekicidir.

Büyük bölümünü işçi ve emekçilerin ödediği gelir vergisinin 86 milyar TL’den 99 milyar TL’ye yükseltilmesi, dolaylı vergilerin oranının yüzde 70’lere ulaşması vergi yükünün 2016 yılında da emekçilerin sırtına yıkılacağını göstermektedir. Özellikle artan oranlı vergi dilimi uygulaması nedeniyle ücretlilerin gelirleri fiilen erimekte, yılbaşında yapılan ücret-maaş zamları, yılın ikinci yarısından itibariyle “artan oranlı vergi dilimi” uygulaması ile fazlasıyla geri alınmaktadır.

2016 BÜTÇESİ SERMAYE DOSTU EMEKÇİ DÜŞMANIDIR!

AKP Hükümetinin 13 yıllık bütçe pratiğine baktığımızda, istihdama yeterli kaynak ayırmak, asgari ücreti tamamen vergi dışı bırakmak, yüzde 70’e dayanan dolaylı vergileri azaltmak, temel tüketim malları üzerindeki KDV’yi sıfırlamak, ücretli emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücret politikaları uygulamak gibi bir derdi olmadığı bellidir.

Bu açıdan bakıldığında 2016 bütçesinin sadece rakamsal olarak değişiklik gösterdiği, 13 yıldır sürdürülen emek düşmanı, sermaye dostu politikaların 2016’da artarak sürdürüleceği anlaşılmaktadır.

2016 Bütçesinde kamu yararı gözetilerek kaynakların savaşa değil temel kamu hizmetlerinden tüm yurttaşların parasız olarak yararlanmasına ayrılmalıdır.

Sermaye kesimlerine tanınan imtiyazlar son bulmalı emekçilerin talepleri karşılanmalıdır.

İşsizliğe karşı mücadele yönünden bütçede istihdam arttırıcı yatırımlara hız verilmelidir.

Adil bir vergi sistemi kurulmalıdır; Açlık sınırı rakamları vergi ve her türlü kesintiden muaf tutulmalı, yoksulluk sınırı rakamları en alt vergi dilimi üzerinden vergilendirilmelidir. Temel tüketim ürünleri ve hizmetlerdin alınan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Kayıt dışı ile mücadele yükseltilmelidir. Bir defaya mahsus servet vergisi alınarak, sonrasında herkesten kazancına göre vergi alınacak bir işleyiş oluşturulmalıdır.

yukarı çık
0
Paylaşım