Menu
RSS
Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Prev Next

Antalya Veli Der: Çocuklarımız Bu Tabloyu Hak Etmiyor!

Antalya Veli Der: Çocuklarımız Bu Tabloyu Hak Etmiyor!

Veli Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç yaptığı yazılı açıklamada ülkemizdeki çocukların, eğitim, çalışma ve sağlık durumlarını irdeleyerek,

“Çocuk hakları, dünya üzerindeki bütün çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakları içermektedir. Bu sözleşme halen, 196 ülke tarafından onaylanmasıyla, taraf olan ülke sayısının en yüksek olduğu sözleşme özelliğini taşıyor.

Ancak dünyanın birçok yerinde eğitim hakkına ulaşamama, çocuk istismarı, çocuk emeğinin sömürüsü ve iş cinayetleri, çocuk yaşta evlilikler, çocuk katliamları gibi çocuk hakları ihlalleri korkunç boyutlardadır” dedi.

Koç ülkemizdeki çocukların sorunlarını başlıklar altında özetledi:

“Çocuk işçiliği

*Türkiye’de her 3 çocuktan biri, beslenme ve ısınma ihtiyacının yeterli karşılanmadığı hanelerde yaşıyor.

*Her 5 çocuktan biri, aile gelirine katkıda bulunmak için çalışmak zorunda kalıyor.

*10 çocuk işçiden 8’i kayıt dışı olarak çalışıyor.

*Sadece 2019 yılının ilk 9 ayında 55 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

 Çocuk yaşta evlilikler ve cinsel istismar

*Türkiye’de cinsel suçların %46’sı çocuklara karşı işleniyor. Yılda ortalama 8 bin çocuk cinsel istismara uğruyor.

*Türkiye, çocuk yaşta evliliklerde Avrupa’da birinci sırada yer alıyor. Çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının nüfusa oranı %15.

*Son 10 yılda yarım milyon kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi.

*2002’den bu yana, 18 yaş altı yaklaşık yarım milyon kız çocuğu doğum yaptı.

Nitelikli eğitime erişim

*Türkiye, öğrenci başına yapılan harcamalarda, 137 ülke arasında 99. sırada yer alıyor.

*0-6 yaş arası 9 milyon çocuktan sadece 1,5 milyonu kreş hizmetinden yararlanabiliyor.

*Okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranında Türkiye OECD ülkeleri arasında son sırada yer alıyor.

*Her yıl ortalama 1,5 milyon öğrenci taşımalı eğitime mecbur kalıyor.

*Maddi yoksunluk, okula erişememe ya da istediği okul türüne kaydının yapılmaması nedeniyle yaklaşık 1,5 milyon çocuk açık liseye devam ediyor.

*Özel öğretim gereksinimi duyan çocukların yüzde 89,3’ü eğitim hakkına erişemiyor.

*Türkiye’de bulunan yarım milyona yakın göçmen çocuk eğitime erişemiyor.

*Türkiye, okul terkinde Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyor. 14-17 yaş arasındaki her 100 çocuktan 12’si eğitim-öğretim hayatının dışında bulunuyor.

*Her 4 okuldan birinde ikili eğitim yapılıyor.

*Okulların yüzde 61’inde kütüphane, yüzde 87’sinde spor salonu bulunmuyor.”

Mülteci Hakları Derneğinin Türkiye’de Çocuk Hakları 2020 Raporu

Ülkemizde Çocuk Hakları

Türkiye sözleşmeyi, 1990 yılında imzalamış ancak 1995 yılında bazı çekincelerle sözleşmeyi yürürlüğe koymuştur. Sözleşme ayrım gözetmeme (Madde 2), çocuğun yüksek yararı (Madde 3), yaşama ve gelişme hakkı (Madde 6), katılım hakkı (Madde 12) olmak üzere 4 temel hak üzerine inşa edilmiştir.

Öte yandan Türkiye çocuk hakları içerikli 39 adet uluslararası sözleşme ve protokole imza atarak taraf olma iradesini ortaya koymuştur. Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğu gibi, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne de taraftır.

Sözleşmenin 13 ve 14. maddeleri eğitim hakkını içermektedir. Buna göre zorunlu eğitimin parasız olması ve devlet tarafından karşılanmasının zorunluluğu bulunmaktadır. Dünyada çocuklara bayram armağan eden ilk ve tek ülke olarak, ülkemizde çocuk haklarının ne durumda olduğuna baktığımızda

vahim bir tablo ile karşı karşıya kaldığımızı görmekteyiz:

Çocuğun Eğitim Hakkı Yerine Getirilmiyor

4+4+4 kesintili eğitime geçilmesiyle yüzbinlerce çocuğumuz örgün eğitimin dışında kalarak eğitim hakkından mahrum kalmış; buna bağlı olarak da çocuk yaşta evliliklerde ve çocuk işçiliğinde büyük oranda artış olmuştur. Son 10 yılda 16-17 yaş grubunda toplam 381 bin 418 kız çocuğu evlenmiş,

son 5 yılda, 84 bin 462 kız çocuğu doğum yapmıştır. 2019 yılından 2021 yılına kadar dünyayı etkisi altına alan COVİD 19 pandemisi, eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığı ülkemizde, bu eşitsizliği daha da derinleştirmiş, dezavantajlı çocuklarımızın eğitime erişim hakkı neredeyse imkânsız haline gelmiştir.

Yaşadığımız bu pandemi sürecinde dört milyondan fazla çocuğumuz örgün eğitimin dışına çıkmıştır. Bu çocuklarımız, ya küçük yaşta evlendirilmiş, ya mevsimlik tarım işçisi olarak ya da sanayide, merdiven altı atölyelerde iş güvenliğinden ve güvencesinden yoksun bir şekilde emeği sömürülmüştür.

Türkiye’de farklı inanca mensup çocukların zorunlu din dersine tabi tutulması sözleşmeye aykırıdır. AİHM’in Türkiye aleyhine verdiği çok sayıda karara rağmen zorunlu din dersi uygulaması devam ettirilmektedir. Türkiye’de 1,5 milyon mülteci çocuk geçici koruma altındadır.

Bu mülteci çocukların 610.000’i okula kayıtlı durumdadır. Bununla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, hâlen 350.000’i aşkın mülteci çocuk, eğitim sisteminin dışında bulunuyor. Her ne kadar ‘herkes için eğitim hakkından bahsedilse de farklı cinsel yönelimlere ve

cinsel kimliklere sahip çocuklar yine görmezden gelinmeye devam ediyor.

Engelli Çocuklar Yaşamın Her Alanında Dışlanıyor

Eğitim Reformu Girişimi raporuna göre, Türkiye’deki engelli çocukların yarısından fazlası, yani yaklaşık 300 bini eğitim alamıyor. TÜİK verilerine göre, 6 yaş ve üzeri engellilerin neredeyse yarısı okuryazar bile değil. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2015-2016 eğitim-öğretim yılı istatistiklerine göre engelli çocukların

yarısından fazlası örgün eğitim hakkına erişemiyor. Toplumsal yaşamın sürdüğü alanlara, parklara, açık alanlara, ticari ve sosyal merkezlere, eğitim ve kamu kurumlarına engelli çocuklar çoğunlukla erişememektedir.

 Çocuklarla İlgili Yansıyan Adli İstatistikler

 Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 82’si kız çocuğu olmak üzere 3 bin 85 çocuk cezaevlerindedir. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2017 yılında her 100.000 çocuktan 1.608 çocuk suça sürüklenmiştir. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin Kasım 2017 tarihli “Çocuk Mahpuslar” raporuna göre,

2009 yılından Mart 2017’ye kadar 17 çocuk hapishanede hayatını kaybetmiştir. Bu çocukların 9’u “intihar” ederek yaşamına son vermiştir.

 Çocuk İşçiliği Devam Ediyor

2018 yılının “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı” ilan edilmesine karşın çocuk işçiliğini denetleme konusunda etkili bir politika yürütülmediği açıkça görülmektedir. Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve İş Cinayetleri Raporu’na göre 2013’ten 2018’in ilk 5 ayına kadar 29’u mülteci/göçmen olmak üzere

319 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirmiştir. Türkiye’de halen yasalara göre, çalışması yasak olan çocuklar, tarım işçisi çocuklar ve stajyer-çırakların da eklenmesiyle 2 milyondan fazla çocuk işçi bulunmaktadır.

Çatışma Ortamları En Çok Çocukları Etkiliyor

UNICEF, dünya genelinde 2018 yılının ilk dört ayında çatışmalarda yüzlerce çocuğun öldürüldüğünü ve yaralandığını açıkladı. İHD’nin İnsan Hak İhlalleri Bilançosu’na göre, 8 çocuk zırhlı araç ya da sivil polis aracı çarpması sonucu; 24 çocuk resmi hata sonucu hayatını kaybetmiştir.

İHD’nin raporuna göre, mayın ve sahipsiz bomba patlaması sonucu 6 çocuk yaşamını yitirmiştir. 2017 yılında 15 çocuk (8 kız, 7 erkek) “intihar’’ ederek yaşamına son vermiştir.

 Çocuklara Yönelik Cinsel Suç Oranları Artarak Devam Ediyor

2017 yılı genelinde ve 2018 yılının ilk 6 ayında, 18 aylık bir süre zarfında 21.957 çocuk hamile olarak kayıtlara geçmiştir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre; 2017 yılında 387 çocuk, 2018 Ekim ayına kadar ise, 1020 çocuk istismara uğradı.

2017’de çocukların cinsel istismarı hakkında açılan davalarda suç sayısı toplam 16.348’i bulmuştur. Bu sınırlı vakalar da göstermiştir ki ülkemizde başta çocukların eğitim ve yaşam hakkı olmak üzere; çocukların en temel hakları tehlike altındadır. 

Çocuk Hakları Sözleşmesinin, 20 Kasım 1989'da BM tarafından kabul edilmesinden bu yana, dünyada çocukların daha mutlu, daha özgür ve daha sağlıklı yaşayabildikleri koşulların hala daha gerçekleşememiş olması, 'Çocuk Hakları Sözleşmesinin' imzacı taraflarca uygulanmadığı gerçeğiyle yüzleşmemizi gerektiriyor!

Bu "yüzleşme" bizleri çocuklarımız nezdinde sorumlu kılıyor! Veli-Der olarak çocuklarımıza borcumuz ve sözümüz var: Gecelerinde aç yatmayacakları, gündüzlerinde sömürülmeyecekleri bir dünyayı mutlaka kuracağız! Çocukların hiçbir tehlike ve tehdide maruz kalmadan, gelecek kaygısı duymadan,

barış içinde ve güvenli bir ortamda çocukluklarını mutlu ve özgürce yaşayabilmeleri için çocuklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Dünya Çocuk Hakları Günü’nde, her çocuğun haklarını doya doya yaşayabilmesi ve güvenli ortamlarda “çocukça” yaşayabilmesi adına bütün yerel yönetimlere ve

merkezi yönetimlere geleceğimiz olan çocuklarımız için her türlü yardımı ve desteği sunmaları çağrısını yapıyor ve çocuklarımızın yeniden oyun oynayabilecekleri sokaklarda ve bölgelerdeki çatışmaların bir an önce son bulmasını ümit ediyoruz. Her çocuğun ve bireyin çocuk haklarını bildiği,

uyguladığı ve uygulattığı, çocuklarımız için hep birlikte yeniden inşa edeceğimiz barış dolu bir gelecek hedefiyle, Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun”

yukarı çık
0
Paylaşım