Antalya İMO Başkanı Balcı: Sağlık ve Güvenlik Konuları Lüks Görülüyor

Sosyal politikaların oluşturulmasında, piyasa ekonomisinin yaygınlaşması, rekabetin artması, sağlıkta koruyucu politikaların ve emeğin göz ardı edilmesi ile bu alandaki sorunlar maalesef derinleşmektedir.

İş kazalarının her yıl artması, ülkemizde insan hayatına verilen önemin giderek düştüğünü gösterdiği kadar, iş sağlığı ve güvenliği alanına ilişkin yasal mevzuatın ve denetimlerin yetersizliğini de gözler önüne sermektedir” dedi.

“Rekabet öncelikleri, insan yaşamı pahasına ve insan üzerinden sağlanıyor. Ülkemizde de, İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili kurallar bu acımasız ve vahşi işleyişe dayalı olarak yürümektedir” diyen Balcı bu koşullarda sağlık ve güvenlik konularının

lüks olduğunun düşünüldüğünü, sağlık ve güvenlik konularına yeterince önem verilmediğini, bu konudaki aksaklıklara göz yumulduğunu ve maalesef iş sağlığı ve güvenliği hayata geçirilmesi yeterince desteklenmediğini söyledi.

Balcı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Oysa Sosyal Hukuk Devletinin temel işlevi, çalışanlar için güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak, çalışanları çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerine karşı korumak, çalışanların güvenlik, sağlık ve refahını sağlamak ve geliştirmektir. 

İş Güvenliği ve İşçi Sağlığına yönelik alınması gereken önlemler bir maliyet konusu olarak görülmekte olup, maalesef gerekli harcamalar yapılmamaktadır.

Daha hızlı çalışma anlayışı da, ortaya çıkan aksaklıkların ve arızaların ertelenmesine neden olmaktadır. Bildiğiniz gibi, denetim elemanları ve iş güvenliği uzmanlarının ücretlerini işverenler ödemektedir. Yani o işi yaptıran insanlar vermektedir.

Dolayısıyla işi yaptırandan ücret alan kişilerin yapmış oldukları uyarılar, maalesef iş sahipleri tarafından dikkate alınmamaktadır. İş güvenliği konusu da kağıt üzerinde kalmaktadır.

Son olarak da yapılması gerekenlere yukarıdaki açıklamalar ışığında bir göz atarsak,

• Öncelikle, İş Güvenliği Yasası, paydaşların görüşleri alınarak biran önce yeniden düzenlenmelidir.
• İş güvenliği uzmanlarının ve denetim elemanlarının, mesleğin uzmanları olması gerekmektedir.
• Denetim Uzmanları sürekli olarak eğitilmeli ve sertifikalandırılmalıdır.
• İş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin ödenmesi bağımsız özerk bir yapı tarafından sağlanmalıdır.
• İş güvenliğine uymayan kim olursa olsun, işi ne olursa olsun hemen gereğinin yapılması lazımdır. Tutanak ile tespit edilerek uyarılması ve ısrarcı olunması ya da tekrarı halinde iş aktinin hemen fesh edilmesi gerekir. Hiçbir şey insan sağlığından ve canından önemli değildir…
• İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev verilen mühendis ve mimarların işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konusundaki görevlerinin bir danışmanlık hizmeti olduğu kabullenilmeli ve asıl sorumluluğun devlet ve işverende olduğu bilinci yerleştirilmelidir”