Menu
RSS

Atatürk’ün Kızları ‘Taşın Altına Elimizi Koyuyoruz’

Atatürk’ün Kızları ‘Taşın Altına Elimizi Koyuyoruz’

CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Muratpaşa İlçe Kadın Kolları tarafından organize edilen Dayanışma Kahvaltısına ilgi çok büyüktü. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı etkinlik, CHP Muratpaşa ilçe binasının avlusunda gerçekleştirildi.

Kadın kolları üyelerinin evlerinde yapıp getirdikleri yiyecekler konuklara dağıtıldı. Etkinlikte konuşma yapan CHP Muratpaşa İlçe Kadın Kolları Başkanı Ömür Kahyaoğlu, çalışmaları ileri bir düzeye taşıyacaklarını söyledi.

Kahyaoğlu Şunları Söyledi;

“Kadın kolları seçiminde sizlere söz verdiğimiz gibi mahalle temsilcileri başkanlığında, kadınlardan oluşan mahalle komitelerini hazırlayarak 2019 seçimlerine kadar Muratpaşa'yı ev ev sokak sokak tarayacağız.

Mahalle örgütlenmemizi, sandık çevresi sorumlularımızla, üyemizi, seçmenimizi sürekli güncelleyip takip ediyoruz, edeceğiz. O bölgede ki ihtiyaç sahiplerinden, hastalardan, cenazelerden, doğumlardan veya mahallenin sorunlarından haberdar oluyoruz, olacağız.

Dertlerine ve sevinçlerine ortak oluyoruz, olacağız. Halkımızın sorunlarının çözümlerinde yardımcı olarak, sahip çıkıyoruz, çıkacağız. Çalışmalarımızı daha ileri düzeye taşıyacağız. Bunun için biz Atatürk'ün kızları taşın altına elimizi koyuyoruz.

Geçmiş dönemlerden gelen kırgınları küskünleri ziyaret ederek yeniden aktif çalışmaya davet ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Bir araya gelerek, Cumhuriyet Halk Partimizi iktidara taşımak için çaba sarf edeceğiz.

Değerli Arkadaşlarım, Her ayın ilk Salı günü yaptığımız genişletilmiş üye toplantılarımızla gündemi takip edip etkinlik planlamalarımızı yapıyoruz. Üyelerimizden gelen önerileri de dikkate alarak, çalışmalarımızı geliştiriyoruz, geliştirmeye devam edeceğiz.

Her gün şehitlerimizin olduğu, anayasamızın laikliğin tartışıldığı bu günlerde birilerinin keyfi ve ihtiras ve hırslarına cevap verecek değişiklikler yapılmaya, başkanlık sistemi gündeme getirilmeye çalışılırken, olan bitene sessiz kalamayız, kalmayacağız.

Ensar vakfı ve kaim-der e bağlı yasadışı evlerde ve yurtlarda yaşananlara, dindar ve kindar nesil yetiştirme projelerine On binlerce çocuğun geleceğinin ve hayatların karartılmasına, karşı devrimci yobazlara tutsak edilmesine sessiz kalamayız, kalmayacağız.

Muratpaşa'dan Antalya'dan sesleniyoruz, Türkiye Cumhuriyeti laiktir laik kalacak. Laik cumhuriyetçi Atatürkçü Sivil toplum kuruluşlarına daha çok katkı vererek destek olacağız. Çocuklarımıza kol kanat gereceğiz.

Ensar anlayışının önüne yatanların değil karşısına dikilenlerin kazanacağını göstereceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak güçlü ve büyük bir aileyiz. Birbirimizi seveceğiz, saygı duyacağız, emeğimize değer verdiğimizi göstereceğiz.

Yeni dönem örgütlenme çalışmamızda ana kademe il örgütümüz ilçe örgütümüzle, il kadın kollarımız tüm ilçe kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla birlikteliğimizi herkese göstereceğiz.

Biriz iriyiz diriyiz. Herkese göstereceğiz, topluma güven vereceğiz. Ülkemizin geçtiği bu zor günlerde en çok buna ihtiyacımız var. Bizler kadın kolları olarak, üzerimize düşen her göreve hazırız. Olası bir baskın seçime hatta referanduma hazırız.

Cumhuriyet Halk Partisini iktidar, genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu başbakan yapacak olan biz kadınlarız. Bizler inandık siz de inanın. Gün doğdu hep uyandık, siperlere dayandık”

Daha sonra kürsüye gelen CHP İL Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci, “90 Yılını aşmış cumhuriyetimizin tüm birikimlerine kazanımlarına kin ve nefretle yaklaşan AKP iktidarının başkanlık adı altında getirmek istediği faşist diktatörlüğe karşı çok net bir tavır ve duruş sergileyen genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştirmezsiniz" sözlerinin altına imza atıyoruz” dedi.

“Biz Cumhuriyet’in kadınları, inançlıyız, kararlıyız. Laik demokratik modern cumhuriyetle birlikte, özgürce yaşayacağız.. Dosta düşmana ilan olunur” diyen Deveci sözlerini şöyle sürdürdü; “Emperyalistlerin Anadolu'yu işgaline karşı bir uyanışı, bir başkaldırıyı 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan başlatan Mustafa Kemal; Amasya, Erzurum, Sivas'ın ardından Anadolu'yu adım adım örgütleyerek Kuva-i Milliye'yi oluşturmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisini toplamış; ulusal kurtuluş savaşını başlatmış, İnönü, Sakarya, Dumlupınar'ın ardından büyük zafer 9 Eylül’de İzmir’in işgalcilerden temizlenmesiyle taçlanmıştır.

Lozan'ın ardından Cumhuriyet Halk Partisinin kurulması, cumhuriyetin ilanı, ardı ardına yapılan devrimler, kurulan fabrikalar, örülen demir ağlar bir ulusun ayağa kalkışının öyküsüdür.

Bu süreçte büyük bedeller ödemiş Türk ulusuna seslenen Mustafa Kemalin "Benim iki büyük eserim var, biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi" vurgusuyla Cumhuriyet ile Cumhuriyet Halk Partisini özdeşleştirmesi günümüzde daha büyük bir anlam kazanmaktadır.

Birincisi; demokrasi, özgürlük, insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü anlamına gelen, çağdaş laik, modern Türkiye Cumhuriyet; İkincisi; ulusal kurtuluş savaşını gerçekleştiren, Kuva-i Milliyecilerle birlikte kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi.

90 Yılını aşmış cumhuriyetimizin tüm birikimlerine kazanımlarına kin ve nefretle yaklaşan AKP iktidarının başkanlık adı altında getirmek istediği faşist diktatörlüğe karşı çok net bir tavır ve duruş sergileyen genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştirmezsiniz" sözlerinin altına imza atıyoruz.

AKP iktidarının 14 yılının sonunda ülkemizi getirdiği durum, yakın ve uzak komşularımızla derinleşmiş sorunlar, yalnızlaşan ve saygınlığını kaybetmiş bir Türkiye, patlayan bombalar, işten atılmalar, kapanan fabrikalar, oteller, tarlada kalan mahsül, mutfaktaki yangın, bir yandan ekonomik kriz, diğer yandan şehitlerimiz. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz”

Kısa bir konuşma yapan CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Ahmet Kumbul’dan sonra ise Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal kürsüye geldi.

Ülkenin artık eski dönemlerdeki gibi olmadığını belirten Uysal partililerine dedikodudan uzak durmalarını, sokağa inip vatandaşla kucaklaşmaları gerektiğini belirterek, “Farkında olsak da olmasak da cephedeyiz” dedi.

Uysal konuşmasında şunlara değindi; “Birçoğunuzla 25 yıldır beraberiz ve omuz omuza mücadele ediyoruz. Bu dönem eski dönemler gibi değil. Artık bakın neler konuşulmaya başlandı.

Genel Başkanımızın başkanlık sistemi ile ilgili söylediği söylem ortada. Artık bir seçim yapılırken bir daha seçim yapılacak mı bu ülkede diye kendimize sormadan edemiyoruz. Böyle bir Türkiye’deyiz.

Çok üzülerek ifade ediyorum, sokaklarda il başkanlarımızın iktidar yanlısı çıkarcı, mafyatik yapılar tarafından saldırıya uğradığı bir Türkiye’deyiz. Bütün alanların daraldığı bir dönemdeyiz. Birkaç gazete var belediyemize saldıran.

Onların belediyelerindeki vehameti biz biliyoruz, onlarla biz çok ayrı dünyaların insanlarıyız o açıdan, aynı geminin güvertesinde olmakla beraber, tekzip yayınlatmaya çalışıyorum, devletin noterinin tebligatını usulsüz sayıyorlar.

Beş defa hem de. Böyle bir ülkedeyiz. Onlarla mücadelenin başka yollarını da biliyoruz elbette. Sokaklara iniyoruz, sokaklarda mücadelemizi sürdürüyoruz. Onların iki bin tane yayınlarına yüz binler tarafından karşılık veriyoruz.arkında olsak da olmasak da cephedeyiz.

Hangi partiye oy verirse versin insanlarımıza kucak açacağız, sosyal demokrasinin insan sevgisi olduğunu anlatmaktayız.

Biz insanlarımızı onlara bırakmayacağız. Biz insanlarımızı yolsuzluk yapanlara, dini duyguları sömürenlere, mafyalaşmaya çalışanlara, devleti bir parti devleti haline dönüştürmeye çalışanlara insanlarımızı bırakmayacağız.

Bu insanlarımıza gideceğiz, yargılamadan, sevgiyle, saygıyla gideceğiz. İnsanlar parti içerisinde şuraya veya buraya gelmek isteyebilirler. Gelin kardeşim, gelsinler. Gün o gün değil, onu günü geldiğinde konuşuruz. Kurultay zamanı konuşuruz. Şimdi bunları boş verin.

Yani koyun can derdinde kasap et derdinde olmasın. Çok amiyane benzetmeler var. Bunların bir kısmı kulağıma gelince çok üzülüyorum. Allah aşkına boş işlerle uğraşmayın. Eski Türkiye değil, eski CHP değil, eski dönem değil. Çok sıcak, kora kor mücadele ortamı var.

Dedikodu yapmayalım, dedikodu üretmeyelim, hizmet üretelim, sevgi üretelim. Ahmet ağa şuraya gelecekmiş, Mehmet ağa şuraya gelecekmiş, bunlar bizim gündemimiz olmasın. Biz sokağa gidelim, insana gidelim. Bunu sakın ihmal etmeyin”

yukarı çık
0
Paylaşım