Sosyalistlerden Cumhuriyet’in 100. Yılı Açıklamaları

Cumhuriyet’in tarihsel ve bugünkü anlamı sosyalistler açısından da farklı şekillerde tartışılıyor. Bu konunun sosyalist hareket içindeki yansımalarını, tartışmalardan kesitleri derlediğimiz haberimizde bulabilirsiniz.

Bu tartışmaların yanı sıra bu gündeme dair sosyalist örgütler açıklamalar da yaptı. Cumhuriyet’in 100. yılına dair sosyalist hareket içinden yapılan açıklamaları okurlarımızın dikkatine sunuyoruz.

Halkevleri: Kurtuluş Cumhurun Kendi Ellerinde!

“Geniş kitlelerin gözündeki ve hayalindeki Cumhuriyet değerleri yani demokrasi, eşit yurttaşlık, laiklik, kadın özgürlüğü, kamusal hakların savunulması ve kazanılması mücadelesi bugün ne devletçilikle ne nostaljiyle ne de AKP sayesinde kârına kâr katıp ulusal bayramlarda

Atatürklü reklamlar yayımlayan tekelci sermaye ile verilebilir.

Laiklik, eşit yurttaşlık, demokrasi, bağımsızlık, barış bayrağını taşıyacak olan emekçilerdir, yoksullardır, kadınlardır, gençliktir. Kurtuluş emeğin iktidar mücadelesindedir. Kurtuluş cumhurun, yani halkın kendi ellerindedir.”

HEDEP: Cumhuriyeti Demokratikleştirmek Tarihsel Görevimizdir!

“Gelin, ilk yüz yıldan dersler çıkaralım. Bir yüz yılı daha heba etmeden bütün halkların ve inançların, ezilen ve sömürülenlerin demokratik ortam ve zeminde, eşit ve saygın yurttaşlar olarak yaşamalarını sağlayacak Demokratik Cumhuriyeti hep birlikte inşa edelim.”

TKP: Çağrımız Cumhuriyet İçin, Sosyalizm İçin Mücadele Çağrısıdır

“Cumhuriyet’i, el birliğiyle tasfiye edip üzerinde tepindiğiniz Cumhuriyet fikrini bir kez daha ayağa kaldıracağız. Güzel ülkemizin her yanında Cumhuriyet fikri ayağa kalkacak, sosyalizm Cumhuriyet’e çok yakışacak!”

TİP: Cumhuriyet Emekle Özgürleşecek

“Türkiye İşçi Partisi olarak, 100 yıl önce büyük emeklerle var edilmiş cumhuriyetin bir grup para babası ve gerici tarafından yok edilmesine seyirci kalmayacak, ikinci yüzyılda sadece ve sadece halkın egemen olduğu, sadece ve sadece eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin,

adaletin, laikliğin, kamuculuğun, bağımsızlığın yeşerdiği bir ülke kuracağız.”

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek: “Bu Bir 100. Yıl Reklamı Değildir”

“Ülkemizde, ilerici, solcu, aydınlanmacı ve yurtsever bir damar vardır. Ve bu damarın, politik öncülüğünü de komünistler, sosyalistler üstlenmektedir. Bu damar emekçilerin laik, bağımsız ve sosyalist Cumhuriyet mücadelesini sürdürecektir.”

EHP: Emek Ve Demokrasiden Yana Cumhuriyet İçin Mücadeleye

“Türkiye’nin cumhuriyeti de diğerleri gibi bir sorunun kapısına gelip çattı. O sorun bütün cumhuriyetler ve bütün demokrasilerin yakasına yapışmış, en az aristokrasi kadar asalak olan özel mülkiyettir. İnsanlığın üretmiş olduğu bütün artı değeri,

yerkürenin ve insanlığın aleyhine kullanan mülkiyet biçimi. Onu aşma görevimizle 100. yıldayız.”

ESP: Demokratik Cumhuriyet Türkiye-Kuzey Kürdistan Halk Cumhuriyetleri Birliği’nin Kurulmasıyla Mümkün

İşçi sınıfı ve halklar için başından beri bir burjuva diktatörlüğü olan bugünkü cumhuriyet demokratikleştirilemez. Demokratik cumhuriyet ancak işbirlikçi-tekelci sermayenin iktidarının yıkılıp, yerine Türkiye-Kuzey Kürdistan Halk Cumhuriyetleri Birliği’nin kurulmasıyla mümkün.

SEP: İşçi-Emekçi Cumhuriyeti Ve Dünya Devrimi İçin İleri

“Cumhuriyet için elbette mücadele edeceğiz, ancak bu eskisinden farklı olarak emekçilerin cumhuriyeti olacak! Sömürünün ortadan kaldırıldığı, toplumun küçük bir azınlığının değil herkesin toplumsal zenginliği eşit ve adil bir şekilde bölüştüğü bir emekçi cumhuriyeti!”

TÖP: Demokratik Cumhuriyet İçin!

“Her şeye rağmen cumhuriyete sahip çıkmak için sokaklara çıkan yüz binlerce yurttaşımızı anlıyoruz ve acılarını, hüzünlerini dostlukla paylaşıyoruz. Diyoruz ki: Gerçeğe bakmaktan korkmayın, artık savunduğunuz Kemalist cumhuriyet yok!

Şimdi, yeni bir cumhuriyet için yola çıkmanın tam zamanıdır! Halkın halk için halk tarafından yönetildiği bir demokratik cumhuriyet! Aslında farkında olarak ya da olmayarak Gezi isyanımızda onun için hep birlikte yola çıkmadık mı?”

Devrim Hareketi: 100 Yıl Sonra Yeniden Devrim, Yeniden Kurtuluş!

“Bu çağrı, sahipsiz kalmış Cumhuriyet’i sırtlanıp ayakta tutan halka. Bu çağrı barınamayan, ülkeden gitsinler istenen, tarikatların eline terk edilen gençlere. Bu çağrı, karanlığa karşı direnen kadınlara. Bu çağrı, yoksulluğa mahkum edilen emekçilere. Yeniden kurtuluş,

yeniden devrim için mücadeleden başka şansı olmayanlara.